Mavi, masmaviydi gözleri
Bakan, bir daha bakardı
Seven, bir daha sever
Dinleyen, bir daha dinlerdi
Sözleri
Öylesine etkileyiciydi ki…
Uzunca boyu,
Dalgalı saçları
Sportif bedeni,
Anadolu kokardı teri…
Küçük denecek yaşta
İyi bir eğitim aldı
Edebiyata, şiire
Merak sardı.
Daha o zamanlar bile
Dedesi gibi
Güzel şiirler yazardı…
Çocukluğunda
Üstü başı biraz dağınıktı
Zengin fakir ayırmaz
Mahalle arkadaşları ile oynardı
Annesi Celile Hanım
Hem ressam, hem de güzel kadındı…
Babası Osmanlıda bürokrattı
Dedesi orduda paşaydı
Üst düzeyde olsa da yaşamı
O hiçbir zaman halkından kopmadı…
Evinde dersler alırdı,
Hocası Behçet Kemal Çağlar’dan…
Sanki koca bir şair olacağı,
Belli gibiydi o zamanlardan…
Şiirler yazdı
Memleketin atisine dair
Gençlik aşkları da yaşadı
Ve sair…
….
Ulaşmak için Ankara’ya
Yolu düştü İnebolu’ya
Çıkarken tepeye,
Şöyle bir baktı geriye
Aşağısı masmavi bir deniz
Bulunduğu yer ormanlık
Yukarısı da Anadolu yaylası,
Belki de Nazım da o an
Zirve yaptı memleket sevdası…
Mırıldandı birkaç dize
Dedi;‘’ Memleketim, benim memleketim.
Yeryüzündeki cennetim,
İşte ben o cenneti
Canı yürekten sevdim.’’ …
Memleket düşünce acze,
Bir şeyler yapmak istedi kendince.
Ulaşınca Ankara’ya,
Mustafa Kemal O’nu,
Hizmet etsin diye vatanına,
Öğretmen olarak gönderdi
Vilayeti Bolu’ya…
Salih KOÇ
10 Nisan 2020 / Büyükçekmece