ATMOSFERİK DEĞİŞİMLER SAĞLIĞI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Nurhan Köksal, hava kirliliği hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Başta hava kirliliği olmak üzere, yaşadığımız ortamın hava şartlarının değişiminin sağlığımızı hem akut hem de kronik olarak etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Köksal, “Atmosferik şartlar denilince hava sıcaklığı, hava basıncı değişikliği, havadaki nem oranı ve ultraviyole sağlığımıza etkileri mevcuttur. Şüphesiz ki hava şartlarından en çok etkilenen solunum sistemidir” şeklinde konuştu.

“Kış aylarında hava kirliliğinde artış olur”
Kış döneminde hava kirliğinde artış olabildiğini dile getiren Prof. Dr. Köksal, “Hava kirliliği basitçe havada toz, duman, gaz ve partikül miktarının artmasıdır. Özellikle kış aylarında hava kirleticilerinin miktarı ve oranı artmaktadır. Bunların başında ısınma amaçlı yakıtlardan çıkan dumanlar, egzoz dumanı, spreyler ve kimyasal dumanlar kış aylarında daha fazla artmaktadır” diye konuştu.

“Hastalık ataklarına neden olabilir”
Hava kirliliği bireyi olumsuz etkileyebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Köksal, şu bilgileri paylaştı:
“Hava kirliliği arttığı zamanlarda özellikle çocuklarda solunum yolu hastalıkları, kronik solunum yolu hastalığı (KOAH, Astım, Bronşektazi) olanlarda hastalık ataklarına neden olur. Virüs ve solunum yolu bakterileri havada bulunan partiküllere yapışarak uzun süre havada asılı olarak kalmakta ve bu da solunum yolu enfeksiyon hastalıklarının artmasına neden olmaktadır. Buna paralel olarak solunum yolu enfeksiyon hastalıkları da artmaktadır. Bu durumda, yaş grubuna bakmaksızın çocuklar, 65 yaşın üzerinde olanlar, kronik kalp damar ve solunum sistemi hastalığı olan bireyler en fazla risk altında olan bireylerdir.”

“Maske kullanımı önemli”
Ayrıca kronik kirli havanın solunması astım, kronik bronşit, KOAH ve akciğer kanserinin de önemli nedenleri arasında olduğunu belirten Prof. Dr. Köksal, “Hava kirliliğinin, havada sis ve dumanın fazla olduğu durumlarda mümkünse dışarı çıkmamalı, eğer çıkılacaksa risk grubundaki kişilerin mutlaka maske takmaları gerekmektedir. İkinci olarak başkalarını da korumak adına gribal enfeksiyonu olan kişilerin ve çocukların üçüncü şahısları korunak adına solunumsal maske takmaları da önemlidir. Sağlığı korumak için öncelikle sağlıklı çevrede yaşamalı ve sağlıklı hava solumalıyız” diyerek sözlerini sonlandırdı.