Bir süre yenileme çalışmaları kapsamında kapalı kalan Tarihi Cezaevi bugün düzenlenen programla açıldı.
Açılış programına; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AB Türkiye Delegasyonu Başkan Vekili Jurgis Vilcinskas, Dış İşleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, İl Emniyet Müdürü Sibel Kılıçoğlu, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Hakan Başaklıgil, İl Genel Meclis Başkanı Ersin Yaman, İl Kültür ve Turizm Müdürü Fatih Güzel, AK Parti Sinop İl Başkanı Yakup Üçüncüoğlu, Milliyetçi Hareket Partisi Sinop İl Başkanı Hikmet Çınar, ilçe belediye başkanları, kurum müdürleri ve davetliler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program açılış konuşmalarıyla devam etti. Daha sonra Bakan Ersoy ve beraberindekiler Tarihi Cezaevi’nin içerisinde gezerek bilgiler aldı.
“Sinop’un tarihi hafızası burada yaşıyor”
Tarihi Cezaevi’nin Sinop için çok önemli bir program olduğunu kaydeden Milletvekili Maviş; “Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcım, Sayın Valim, değerli Büyükelçilerimiz, Bakanlığımızın kıymetli bürokratları ve değerli konuklar. Hoşgeldiniz… Sinop Tarih, kültür ve medeniyet şehri. Evliya Çelebi’nin, Katip Çelebi’nin, İbn Battuta’nın güzelliğiyle övdüğü şehir. Pirlerin piri Sarı Saltuk’un, Gazi Çelebi’nin, Türk denizciliğinin piri Seydi Ali Reis’in, Mahmut Kefevi ve Seyit Bilal Hazretlerinin şehri. Bir çok medeniyetten izler taşıyor. Yeşiliyle mavisiyle muhteşem bir şehir. Bugün bu güzelliğin ve tarihi mirasın en önemli örneklerinden birinin açılışını yapıyoruz. Uzun ve meşakkatli süreçlerin ardından bu aşamaya geldik. Milletvekili olduğum ilk günden bu yana her aşamasını takip ettiğim bir projeydi. Sayın Bakanımızın 17 Şubat 2019 tarihinde Sinop’umuzu ziyaretinde verdiği güçlü destekle restorasyonuna başlanan Sinop Tarihi Cezaevi’ni, bugün kendisiyle birlikte açıyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Burası Sinop için çok özel bir mekan, Sinop’un tarihi hafızası burada yaşıyor.
1214’te Selçuklu’nun Sinop’u fethetmesinden sonra tersane olarak kullanılmış. Selçuklunun en önemli liman şehri Stratejik bir nokta. 1882 yılında cezaevine dönüştürülmüş. Duvarlarda Sinop medeniyetinden izler var. Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet Her medeniyetten bir taş var. Aynı zamanda Duvarlarında acının da, umudun da izi var; Sinop Cezaevi’nin duvarları sadece taştan ibaret değil; Bu duvarlarda nice insan hikayeleri yatıyor.
Bir hatırayı, bir pişmanlığı, bir direnişi anlatıyor. Şairlerin, yazarların, fikir ve düşünce insanlarının izlerini taşıyor. Sebahattin Ali’nin kaleminden dökülen “Aldırma gönül” dizeleri, hâlâ bu taşların arasından yankılanıyor. Refik Halit Karay’ın Memleket Hikâyeleri’ni okurken, satırlarında Sinop Cezaevinin adeta “mahpusların kalesi” olarak betimlediğini görüyoruz.
Bu yapı sadece bir cezaevi değil, Toplumsal hafızanın taşıyıcısıdır. Bir projede toplumsal uzlaşı ve iş birliğinin de en güzel örneği yaşandı. AB delegasyonundan, sivil toplum kuruluşlarına, kamu kurumlarımızdan Alan başkanlığımıza kadar pek çok paydaşın ortak emeğiyle yeni kimliğine kavuştu.
Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a, AB Delegasyonuna, Sinop Valimiz Sayın Mustafa Özarslan’a, Bakanlığımızın değerli bürokrat ve çalışanlarına, Alan Başkanımıza, Müze Müdürümüze, İl Müdürümüze, Yüklenici fir ve Restorasyonda görev alan personellere teşekkür ediyorum.”
“1 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırlamış ve bu ziyaretçilerin çok önemli bir kısmı, Tarihi Cezaevi Müzesini görmek için şehrimize gelmektedir”
2025 yılı itibarıyla Sinop’un, 1 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırladığını ve bu ziyaretçilerin çok önemli bir kısmı, Tarihi Cezaevi Müzesini görmek için şehre geldiğine değinen Vali Özarslan; “Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy Beyefendi’nin teşrifleriyle düzenlenen Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi’nin açılış törenine hoş geldiniz. Sayın Bakanım;başta sizleri olmak üzere kıymetli konukları saygıyla selamlıyorum. “Karadeniz’in incisi” ilimizde sizleri ağırlamaktan büyük bir onur duyuyor, bu kadim şehre teşriflerinizden dolayı şükranlarımı arz ediyorum. Sinop, doğal güzellikleri, eşsiz koyları, masmavi denizi ve yemyeşil doğasıyla Anadolu’nun Karadeniz’e açılan kapısıdır.
Aynı zamanda Antik dönem, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyan bir medeniyetler şehridir. Her dönemin izlerini barındıran bu eşsiz şehir, bugün de tarihiyle, kültürüyle ve doğasıyla ülkemizin önemli turizm lokasyonlarından birisidir. İçinde bulunduğumuz bu tarihi mekan, şehrimizin kalbinde yer alıp; Millattan Önce 4. Yüzyıl ile Millattan sonra 5.yüzyıl arasında tarihlendirilen İç kale surları içinde yer almaktadır. 1996 yılında tamamen boşaltılan cezaevi, 1999 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiş, müze ve ören yeri olarak İlimize gelen misafirlerimizin ziyaretine açılmıştır.
2023 yılında Sinop Tarihi Cezaevi’nin restorasyon çalışmaları ve 2024-2025 yılları arasında da teşhir-tanzim ve yürüyüş yolları yapım işi bitirilmiştir.
Çalışmalar titizlikle yürütülerek, cezaevine özgün dokusu korunmuştur. Koğuşlardan avlulara, hamamdan atölyelere kadar her bölüm bilimsel yöntemlerle restore edilip, zamanın ruhuna uygun bir dönüşüm sağlanmıştır. Teşhir ve tanzim düzenlemeleriyle de müze, modern bir kültür mekanı kimliği kazanmıştır. Cezaevi, restorasyonu sayesinde hem kalenin hem de Karadeniz’in eşsiz manzarasına erişim sağlanmıştır. “Ortak Kültürel Miras: Türkiye ve Avrupa Birliği Arasında Koruma ve Diyalog Faz II Projesi kapsamında; hayata geçirilen Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi; sadece bir restorasyon çalışması değildir. Kültür, sanat, turizm ve medeniyet vizyonunu bir araya getiren büyük bir adımdır.
Dışişleri Bakanlığımızın himayesinde, Avrupa Birliği’nin desteğiyle, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın koordinesinde ve büyük katkılarıyla hayata geçirilen bu proje; kültür ve turizm merkezi olma yolunda ilimize kaldıraç etkisi yapacaktır.
2025 yılı itibarıyla Sinop, 1 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırlamış ve bu ziyaretçilerin çok önemli bir kısmı, Tarihi Cezaevi Müzesini görmek için şehrimize gelmektedir. Sinop'a yalnızca bir müze değil, güçlü bir kültür ve hafıza mekanı kazandırılmıştır.
Ziyaretçiler, yapı içerisindeki tarihsel izlere tanıklık etmenin yanı sıra kültür ve medeniyet temalı sergilerle zenginleştirilmiş bir içerikle de karşılaşacaklar.
Arkeoloji Müzesi, Etnografya Müzesi, Yakın Zamanda Hizmete Giren Keten Müzesi ve şuan da açılışı yapılmakta olan Tarihi Cezaevi Müzemiz ile birlikte şehrimiz müzeler kenti olma yolculuğundadır.
Sinop artık yalnızca deniz, kum, güneş ile değil; bu muhteşem eseri ile (Tarihi Cezaevi Müzesi) tarihi, kültürü, doğa/eko turizmi, gastronomisi ve spor turizmiyle de öne çıkacağına, Sinop markasının yalnızca ulusal değil uluslararası alanda da kendini göstereceğine yürekten inanıyoruz.
Yazarların, şairlerin, düşünce adamlarının eserlerinde konu edindiği Sinop Cezaevi tarihine tanıklık etmek isteyen herkesi Sinop’umuza ve müzemize bekliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle; Sinop’umuza ve Sinop turizmine verdiği desteklerden dolayı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’Beyefendiye şükranlarımı arz ediyorum.
Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi’nin hayata geçirilmesine sundukları ilgi, destek ve katkılardan dolayı; Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a, Dışişleri Bakanlığımıza,
Müze restorasyonuna katkı veren Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonuna, Milletvekilimiz Sayın Dr. Nazım Maviş’e, emeği geçen tüm kurumlara, mimarlara, uzmanlara ve çalışanlara gönülden teşekkür ediyorum. Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi’nin şehrimize, ülkemize ve kültürel mirasımıza hayırlı olmasını diliyor; Sizleri, saygıyla selamlıyorum.”
“Burası ‘Aldırma Gönül’ şiirini kaleme aldığı yerdir”
Sinop Tarihi Cezaevi’nin, artık sadece geçmişin sessiz tanığı değil, geleceğe ışık tutan bir kültür ve hafıza mekanı olarak yeniden hayat bulduğunun altını çizen Bakan Ersoy; “Bugün burada, Sinop’un kalbinde, Karadeniz’in bu eşsiz köşesinde, tarih ve hafızanın en derin izlerini taşıyan bir mekânda biraraya geldik… Sinop Tarihi Cezaevi, artık sadece geçmişin sessiz tanığı değil, geleceğe ışık tutan bir kültür ve hafıza mekanı olarak yeniden hayat buluyor. Burası, Türk edebiyatının usta ismi Sabahattin Ali’nin de bir dönem mahkum edildiği, ünlü ‘Aldırma Gönül’ şiirini kaleme aldığı yerdir. Gazeteci ve yazar Kerim Korcan, burada yaşadıklarını ‘Parmaklıklar Ardında’ adlı eserinde anlatmıştır.Ayrıca, yazar ve şairEşber Yağmurdereli, siyasetçi Zeki Özturanlı da bir süre bu cezaevinde kalmıştır. İşte bu yüzden Sinop Tarihi Cezaevi, yalnızca taş duvarlardan ibaret değildir; edebiyatımıza, sanatımıza ve ortak hafızamıza kazınmış güçlü bir simgedir. Bu anılarla dolu eser için;Bakanlığımız Avrupa Birliği ile “Ortak Kültürel Miras: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog Faz 2 Projesi” kapsamında işbirliğini hayata geçirdi. İki aşamalı olarak hazırlanan plan çerçevesinde ilk aşamada, Sinop Tarihi Cezaevi ‘restorasyon projesi’ ve ‘alan yönetim planı’ hazırlandı. Projenin ikinci aşamasında ise, ‘Kültürel Miras Alanında Sivil Toplumla İş birliği’ kapsamında, Sinop Tarihi Cezaevi’nin restorasyonu tamamlandı. Hemen ardından da Bakanlığımızca teşhir-tanzim ve yürüyüş yolları yapım işi başlatıldı. Bu kapsamda yürütülen çalışmalar kısa sürede tamamlanarak, cezaevi müzesi açılışa hazır hale getirildi. Yaklaşık 8 milyon Euro’luk bütçe ile yürütülen projenin her aşamasında, hem tarihe vefa gösterdik, hem de bu toprakların kültürel mirasını gelecek nesillere aktarmayı hedefledik. Restorasyonun yanı sıra hayata geçirilen hibe programlarıyla Türk ve Avrupalı sivil toplum kuruluşlarını da buluşturduk. 21 farklı proje aracılığıyla, ortak kültürel mirasımızın korunmasına yalnızca yapılar değil, STK’lar da dâhil oldu. İşte bu yüzden Sinop Cezaevi sadece taş duvarlarıyla değil, insanlık için taşıdığı anlamıyla da yeniden ayağa kalktı. Bugün açılışını yaptığımız bu müze, ziyaretçilerine yalnızca bir tarih dersi vermeyecek. Aynı zamanda onları düşündürecek, duygulandıracak ve geçmişle bağ kurmalarını sağlayacak.
Burada, her taşın, her duvarın, her izinsiz adımın ardında bir hikâye var. Biz bu hikâyeleri koruyarak, Sinop’un ve Türkiye’nin ortak hafızasına sahip çıkıyoruz. Sinop halkının dagönülden sahiplendiği bu mekân, yalnızca bir müze olarak kalmayacak… İçinde yer alan özel bölümlerle, sivil toplum kuruluşlarının, kültürel etkinliklerin ve sanatın merkezi olacak. Yaklaşık 3 bin 500 metrekarelik sergi alanıyla, Karadeniz’in engin ufuklarıyla birleşen bu miras, Sinop’u bir cazibe merkezi haline getirecek. Kültürel mirasımız, yalnızca geçmişimizi anlatmaz; aynı zamanda geleceğimizi de şekillendirir. Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi, bu anlayışın en somut örneklerinden biridir. Bu projeye katkı sağlayan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’na, Dışişleri Bakanlığımıza, Merkezi Finans ve İhale Birimi’ne ve emeği geçen herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün Sinop’ta açılışını yaptığımız bu müze, ülkemizin kültürel miras yolculuğunda yeni bir dönüm noktasıdır. Hepimize hayırlı uğurlu olsun. Teşekkür ediyor, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” İfadelerine yer verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: