Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'ndaki konuşmasına, geçtiğimiz günlerde vefat eden AK Parti Genel Merkezi Garaj Amiri Aydemir Teber'e Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dileyerek başladı.
Toplantıyı, Türk demokrasi tarihi açısından önemli olduğu kadar hüzünlü bir günde gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "Malumunuz bugün 27 Mayıs darbesinin 65'inci yıl dönümü. 27 Mayıs, ülkemizde daha sonra neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbeler zincirinin ilk halkası olması yanında rahmetli Menderes'i, Polatkan'ı ve Zorlu'yu idam sehpasına götüren sürecin de başlangıcıdır. Bu yönüyle 27 Mayıs 1960 darbesi üzerinden geçen 65 seneye rağmen milletimizin kalbinde halen kanayan bir yaradır." ifadesini kullandı.
Erdoğan, 27 Mayıs 1960 darbesinin bir diğer özelliğinin, demokrasi ve kalkınma atılımlarının kesintiye uğratılması olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle milletin tek parti döneminde maruz kaldığı zulüm ve sefalet, önemli ölçüde sona ermiş, sosyal adalet ve siyasi eşitliğin sağlanmasına yönelik ciddi adımlar atılmıştır. Türkçe ezan eziyetine son veren, Anadolu'nun dört bir yanına yollar, barajlar inşa eden, imam hatip okullarını ve Kur'an kurslarını açan, tarihimize, kültürümüze, medeniyetimize dönük faşizan uygulamaları rafa kaldıran Adnan Menderes ve arkadaşlarıdır. Yıllardan beri Türk milletini hor ve hakir gören mütegallibe, Menderes hükümetleriyle birlikte milletin evlatlarının ayağına ayakkabı giymesini, temel hak ve özgürlüklerden istifade etmesini içine sindirememiştir. Mütegallibenin siyasetteki temsilcisiyse tıpkı bugün olduğu gibi geçmişte de CHP'den başkası değildir.
27 Mayıs'a giden yolun taşlarını döşeyen dönemin CHP liderliğidir. Sokakları karıştırarak, üniversite gençliğini kışkırtarak, toplumsal gerilimi tırmandırarak ülkemizi darbe atmosferine sokan yine CHP'dir. 'Şartlar tamam olduğu zaman milletler için ihtilal meşru bir haktır' diyerek darbeden yalnızca bir ay önce müdahaleye davetiye çıkaran dönemin CHP Genel Başkanı'dır. Şu noktaya özellikle dikkat etmenizi istiyorum, 27 Mayıs'ta sadece Menderes hükümetine değil aynı zamanda milletin takdirine, tercihine ve umutlarına darbe vurulmuştur. Asıl darbe, 'Yeter söz milletindir' ifadesinde anlamını bulan ruha, iradeye, cesarete indirilmiştir."
"Menderes'in akıbetiyle uyarılması asla tesadüf değildir"
Erdoğan, 27 Mayıs'ta başlayan ve "Yassıada tiyatrosuyla" devam eden, neticede de Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamıyla sonuçlanan süreçte aslında siyasetçilere ve millete verilen esas mesajın, "Çizgiyi aşmayın, haddinizin bilin. Yoksa sizin de akıbetiniz dar ağacında sallanmak olur." sözleri olduğunu ifade ederek, "Şahsımız dahil vesayete karşı direnen tüm aktörlerin, siyasi hayatlarının bir devresinde Menderes'in akıbetiyle uyarılması asla tesadüf değildir." dedi.
Bunun da en büyük sebebinin, siyaseti mütegallibe yerine sadece millet için, millete hizmet için, halkın rızasını kazanmak için yapmaları olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu rahatsızlıklarını ellerine geçirdikleri her fırsatta gösterdiler. 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi, 'Bin yıl sürecek' denilen 28 Şubat postmodern müdahalesi karşısında dik durarak, yırtıp attığımız 27 Nisan bildirisi, sokak terörü üzerinden yapılmak istenen Gezi kalkışması, 17/25 Aralık emniyet-yargı darbe teşebbüsü, son olarak 253 vatan evladını şehit verdiğimiz 15 Temmuz ihaneti, bunlar ve daha nicesi, aynı zihniyetin farklı tezahürleriydi. Devir ve aktörler değişse de milleti mümeyyiz ve muteber görmeyen kibirli anlayış hiç değişmedi.
Neredeyse her 10 yılda bir tekerrür eden bu fasit daireye 15 Temmuz gecesi milletimizin desteği ve direnişiyle hamdolsun biz son verdik. 27 Mayıs 1960 darbesiyle açılan parantezi 15 Temmuz gecesi yazılan milli irade destanıyla bir daha açılmamak üzere biz kapattık. O gece sadece demokrasimiz, sadece istiklal ve istikbalimiz kurtulmadı. O gece aynı zamanda Menderes ve arkadaşlarının ruhu da şad oldu. Bugün bir kez daha demokrasimize yönelik karanlık müdahalenin 65'inci yıl dönümünde Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatih Rüştü Zorlu'yu rahmetle, minnetle, kemal-i edeple yad ediyoruz. Allah onlardan razı olsun. Mekanları cennet olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şunun da bilinmesini isterim. Nasıl 15 Temmuz direnişiyle darbecilere meydanları dar ettiysek, nasıl Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle milli iradenin egemenliğini perçinlediysek, nasıl sandığın üzerindeki bütün vesayet gölgelerini ortadan kaldırdıysak inşallah darbe anayasası utancından da bu milleti mutlaka kurtaracağız." diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: