2011’de geçirdiği operasyon sonucu ayağında unutulan metal parça yüzüne ayağının çürümeye başladığını söyleyen Uğur; vücudunun artık metali kabul etmediğini, metali vücudunun attığını ifade etti.
Devlet hastanesinde tedavisinin yapılmadığı, özel hastanede tedavinin mümkün olduğunu ancak bunu için yeterli imkanının olmadığını söyleyen Uğur; “17 Kasım 2010 yılında kaza geçirdim. 21 Kasım’da ameliyat oldum, 28 Kasım’da ameliyat oldum. Ameliyattan bir gece sonra beni hastaneden çıkarttılar. Bu parçanın o tarihte ayağımda kaldığına eminim. Çünkü ayağım çürümeye başladı. Hastaneden döndüğüm zaman 10 gün sonra kontrole gittim. Dedim ayağım çürüyor, bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok dediler beni gönderdiler oradan. İstanbul’dan Sinop’a hastaneye geldim. Sinop’ta iyi bir doktor vardı ve benim ayağımda çürüyen yerleri poliklinikte komple aldı. Çürüyen yerleri aldıktan sonra benim bacağım çürümeyi kesti. O tarihten 7 ay sonra ben tekrar aynı hastaneye bacağım düzeldikten sonra kontrole gittim. Bacağımda demirden aparat vardı vidaları sökmeden çekince bacağımı tekrar kırdı aynı hastane. Ben o hastaneye dilekçe verdim, bacağımı kırdınız benim tedavimi yapın diye. Mayıs’ın ikisi olması lazım orada bakmadılar bana ben tekrar Sinop’a döndüm. Sinop’ta bacağımın tedavisine devam ettim. Bu parça yüzünden benim bacağım 13 seneden beri sakat. 3 ay önce çıktı bu parça. Parça çıktıktan sonra benim bacağım rahatladı. Bunu vücut atmasaydı zaten biz bilmiyorduk parçanın içeride olduğunu. Beni normalde Devlet hastanesi tedavi etmiyor. Bacağımı kesmeyle tehdit ediyorlar. Beni özel tedavi ediyor. Param olmadığı için özelde de tedavi olamıyorum. Yardım eden olursa ameliyatımı olacağım. Olmazsa böyle devam edeceğim. Tedavi olmayı bekliyorum.” Dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: