Doç. Dr. Cenk Demir’in moderatörlüğünde düzenlenen etkinlik, La Mer Sahne’de yoğun bir katılımla yapıldı. Belgesel gösteriminin ardından yapım sürecine ve içeriğine dair Tuna Kuzucan ile bir söyleşi gerçekleştirildi.
Kuzucan, belgeselin önemine değinerek, “Bu belgesel, sadece bir tarih anlatısı değil, aynı zamanda büyük bir değişim hikâyesidir. Gerze Tekel Yaprak Tütün İşleme Evi, Gerzeli kadınların ekonomik hayata ilk adımlarını attıkları, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrendikleri bir alan oldu. Tütün tarlasında uzun saatler çalışan kadınlar, burada işçi olarak sendikal haklarını kazandı ve düzenli bir gelir sahibi oldular. Bu durum, bireysel hayatlarından toplumsal yapıya kadar geniş bir dönüşüm yarattı. Bizler bu süreci, kadınların kendi anlatımlarıyla, onların gözünden ve kalbinden yansıtmaya çalıştık.” dedi.
Kuzucan, belgeselin toplumsal hafızasının altını çizerek, “Bu hikâyeler sadece bir kuşağın deneyimlerini değil, aynı zamanda toplumsal hafızamızın bir parçasını oluşturuyor. Bu yüzden ‘Tütün Kokan Kadınlar’ projesi, geçmişte yaşananları anlamanın ötesinde, geleceğe ilham verecek bir çalışma olarak da değerlendirilmeli. Kadınların ekonomiye ve topluma katılma süreci o dönemin şartlarında nasıl bir devrimse, bugün de bu hikâyeler bizlere kadın emeğinin ne kadar değerli ve dönüştürücü olduğunu hatırlatıyor,” ifadelerini kullandı.
Belgeselin yapım sürecinde yaşadığı duygusal anları da paylaşan Kuzucan, “Gerze Tekel’de çalışmış kadınlarla bir araya geldiğimde, her birinin gözlerindeki ışık beni derinden etkiledi. Onların anlattıkları sadece bir iş yeri hikâyesi değil, aynı zamanda bir mücadele, dayanışma ve başarı öyküsüydü. Umarım bu belgesel, onların duygularını ve deneyimlerini izleyicilere aktarabilmiştir,” diyerek izleyicilere teşekkür etti.
Katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşen etkinlikte Kuzucan, sözlerini, “Bu belgesel, geçmişle bugün arasında bir köprü. Bizlere düşen görev, bu hikâyeleri unutmamak ve gelecek nesillere aktarmaktır,” diyerek tamamladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: