Adını ünlü Anadolu Selçuklu Devleti sultanı I. Alaeddin Keykubad'tan alan cami, Kuzey Anadolu’da da en büyük Selçuklu camisidir. Merkezde, Sakarya Caddesi üzerinde; Hükûmet Meydanı'na yakın mesafededir. Tarihi Sinop hamamı ve Pervane Medresesi yakınındadır. “Arap camileri” adı verilen, uzun saf tutmaya uygun, enine nefli ve geniş avlulu en eski cami tipinde bir yapıdır. “Ulu Cami” olarak da anılmaktadır.
Caminin yapım yılı, plan özellikleri ve yaptıranı ile mimarının kimlikleri kesin olarak bilinmiyor. Tahtını kaybettikten sonra Selçukluların hizmetine girmiş olan eski Ahlatşah hükümdarı Atabeg Ayas’a Sinop’un fethinden sonra Selçuklu hükümdarı I. Alâeddin Keykubad tarafından inşa ettirildiği; 1261’deki Trabzon Komnenosları’nın saldırısı sırasında tamamen yıkıldığı, 1268’de de Pervâne Muineddin tarafından eski temelleri üzerine yeniden yapıldığı kuvvetli bir ihtimal olarak öne sürülmektedir. 1376 ve 1861 yıllarında kapsamlı onarımlar geçiren yapı, 2008-2009 yılında restore edilmiştir. Avlusunda Candaroğulları türbesi bulunur.
Caminin en eski kitabesi 1268 tarihlidir ve bu kitabede caminin Pervâne Muineddin tarafından yaptırıldığını yazar. İç Kalede eski Ahlatşah hükümdarı Atabeg Esedüddin Ayas’ın kitabesi bulunur. Ahlatşahlar Beyliği’ne II. Sökmen’in veliaht tayin ettiği Atabeg Ayas, birkaç gün tahtta kaldıktan sonra bir saray darbesiyle hükümdarlıktan uzaklaştırılmış ve bir müddet sonra Anadolu Selçukluları’nın hizmetine girmişti. I. İzzeddin Keykavus’un yanında Sinop’un fethine katılan Atabeg Ayas’ın bir yıl sonra şehrin surlarının tamir ve yenilenmesi konusunda görevlendirildiği anlaşılmaktadır. 1215’ten 1230’a kadar inşa edilen en önemli Selçuklu yapılarında mütevelli olarak görev yapan Atabeg Ayas’ın inşaatlarda Güneydoğu Anadolulu veya Suriyeli mimar ve ustaları çalıştırıldığı bilinmektedir. Sinop’taki camide de Arap mimarisi etkisindeki Artuklu modeline uygun olarak inşa ettirilmiştir. 1261’deki Trabzon Komnenosları’nın saldırısı sırasında iç kale dışında kalan bütün binaların tahrip edildi. Alaeddin Camisi’nin de o sırada yıkıldığı düşünülür. Cami, 1268’de de Muînüddin Pervâne tarafından eski temelleri üzerinde yapılmıştır.
Avlunun batı kapısı üzerindeki kitabeden, Candaroğlu Celâleddin Bayezid Bey tarafından 1376 yılında esaslı bir onarım yaptırıldığı öğrenilmektedir. Avlunun kuzeydoğu köşesinde yer alan Candaroğulları Türbesi de bu onarım sırasında yapılmıştır. Kuzey avlu duvarı ortasındaki minaresi de sonradan eklenmiştir.
Cümle kapısı içine konulan 1430 tarihli kitabeden mihrap ile minberin İsfendiyar Bey tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir. 1709 ve 1725 yıllarında mihrap önü kubbesiyle çatı tamir edilmiştir. 1853 depreminde caminin kubbesi çökmüş, İsfendiyar Bey tarafından mihrap ile birlikte yaptırılan ve Evliya Çelebi'nin de methettiği minber yıkılmış ve bazı parçaları İstanbul'daki Çinili Köşk'e götürülmüştür.
Kötürüm Bayezid'in kitabesi üzerinde yer alan ve Abdülmecid'in tuğrasını taşıyan 1851 tarihli kitabe ise 1848’de başlayan tamiratın bitiş tarihini verir. Sinop mutasarrıfı Tufan Paşa tarafından yaptırılan bu uzun onarım sırasında yapı kâgir olarak sağlamlaştırılmış ve direkler üzerine oturtulan ahşap son cemaat yeri ile kadınlar mahfili ve minber yenilenmiştir. Camii 1946 ve 1950 yıllarında da onarım görmüştür.
Cami, avlusuyla beraber en son 2008–2009 yılında onarımdan geçmiştir.
Yorumlar
Kalan Karakter: