Ercan, 10 Mayıs 2014’de gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulda Türkiye Bilardo Federasyonu Başkanı seçilen ve 10 yıldır görevini devam ettirdiğini dile getirdi. 10 yıl içerisinde Türkiye’de bilardo sporunda nasıl bir ivme kazandıklarını açıklayan Ercan, 1+1 2 odalı bir federasyon binasında görevi devraldığını günümüzde ise birçok tesisleri olduğuna değindi.
Başkanlıkta 10. Yıl ifadeleriyle sözlerine başlayan Ercan; “Bugün 10 Mayıs 2024. Tam 10 yıl önce bugün; 10 Mayıs 2014 tarihinde yapılan Türkiye Bilardo Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulunda Federasyon Başkanı olarak seçildim ve göreve başladım. Geçen on yıl içerisinde, 10 üzerinde 10 tam puan olmasa da, bir çok şeyi başarmış ve gerçekleştirmiş olmanın mutluluğu ve gururu ile sizlere bu paylaşımı yapıyorum. Biraz uzun bir yazı oldu yine ama, içimden geldiği gibi samimi bir şekilde yazdım. Dikkatle okumanızı tavsiye ederim.
Göreve geldiğim 10 Mayıs 2014 tarihinde;
* Altından kalkması gerçekten çok zor bir maddi borç yükü,
* 1+1 küçücük 2 odalı bir federasyon,
* 1400 aktif sporcu sayısı,
* Basında ve kamuoyunda çok kötü bir prestij,
* Hakemsiz, sporcuların kendi sayılarını yazdığı, az katılımlı ve sistemsiz turnuvalar,
* 1-2 sporcudan oluşan ve hangi sporcunun ne zaman, hangi turnuvaya katılacağı net olmayan bir milli takım (Sadece 3 Bant),
* Bir çok üst düzey sporcunun spordan kopma noktasına geldiği bir spor ve federasyon devir aldık.
‘Ben başkanlık yapmaya değil, bu sporu iyi yönetmeye talip oluyorum’ demiştim aday olduğumda. Ama bu kadar kötü yönetilmiş bir federasyon devir alacağımı da düşünmemiştim.
Çok zor zamanlardı ilk yıllar. Bırakın icraat yapmayı, sadece federasyona karşı camiada oluşan önyargıyı kırmak, tekrar sporcuların güvenini ve sevgisini kazanmak bile uzun zaman aldı.
Sporun içinden gelmem, tabiri caizse o tebeşir tozunu yıllarca yutmam ve beraber yola çıktığım yönetim kurulu arkadaşlarımın da bana güven ve desteği sayesinde daha hızlı yol aldık.
Yıllarca turnuvalarda tribünde maç sıramı saatlerce beklemiş ve büyük bir konsantrasyon kaybı yaşamış bir sporcu olarak ilk talimatım Teknik Kurula idi.
-‘‘Bana öyle bir program hazırlayın ki, bir sporcu günler öncesinden maç gününü, saatini hatta masasını dahi bilsin, ona göre kendini hazırlasın. Her tur 1 gün oynansın ve elenen sporcu daha fazla masraf yapmadan ayrılsın. ’’
Şu an mükemel derecede çalışan turnuva sistemimizin 10 yıl önceki ilk talimatıydı. Geçen yıllar içinde de çok daha fazla gelişti ve bugünkü halini aldı.
İlk yaptığımız Türkiye Şampiyonasını hatırlıyorum İstanbul Bayrampaşa’da. 450 sporcu katılmıştı ve ben ilk defa başkan olarak resmi bir şampiyonada sizlerle beraberdim. Gece saat 02.00’ye kadar hakem arkadaşlarla masa sandalye taşıyıp, salonu ertesi güne hazırlamış, sabahına takım elbisemi giyip salona gelmiştim. O kadar çok şaşırmıştım ki o gün, beklemediğim bir ilgi vardı bana karşı. Hatta korkmuştum bu ilgiden, ‘‘Layık olabilecek miyim acaba?’’ diye. ‘Başkan olmaya değil, yönetmeye geliyorum’ demiştim ama, başkanlıkla o gün tanıştım, yüzleştim. Hasbelkader bir kaç masadan canlı yayın bile yapmıştık bu şampiyonada ilk defa. Bugün, sene içerisinde oynanan 10 bin maçın tamamının canlı yayınlanmasının ilk adımıydı. Acemiydik, ama güzeldi.”
“ARTTIRARAK DEVAM EDECEĞİZ”
Türk Bilardosunun bambaşka bir iklime gittiğinin altını çizen Başkan Ercan açıklamasının devamında; “2015 yılı ilk etabı Antalya’daydı ve 750 başvuru olmuştu, şaşırmıştık, sevinmiştik. İlk kez bu turnuvada final maçlarımız NTV Spor’dan yayınlanmaya başladı ve son yıllarda TRT Spor’dan olmak üzere sürekli devam etti. Bir sonraki etapta 950 katılım, bir sonraki yıl Guinnes Rekorlar Kitabına girdiğimiz o meşhur 1170 katılımlı turnuva. Sonraki yıllarda 1500’ü de gördük, Pool, gençler, kadınlar, veteranlarla birlikte 2000 sporcu ile de oynadık. Bambaşka bir bilardo iklimine girmeye başlamıştı Türk Bilardosu. Sadece 3 Bant Erkeklerde değil, Pool ve Snooker olmak üzere tüm disiplinlerde Erkekler-Kadınlar- Gençler-Yıldızlar- Veteranlar-Senyörler kategorilerinde hem en üst düzey turnuvaları yaptık, hem de bu şampiyonalarda derece alan tüm sporcularımızı bir sonraki yıl eksiksiz olarak Dünya ve Avrupa Şampiyonalarına gönderdik. Sanırım tüm disiplinlerde ve kategorilerde (3 Bant-Pool Bilardo- Snooker) Milli olarak yurtdışına sporcu gönderme sayılarında açık ara dünya birincisiyiz. Maddi gücümüz yettiğince ödüller de vermeye başladık. Bazı yıllar paramız yoktu, veremedik, bazı yıllar gücümüz yetti, verdik. Dünyada ve Türkiye’de hiçbir federasyon sporcusuna maddi ödül vermezken, biz bir adım attık. Bu seneki toplam ödül 1,5 milyon TL. Önümüzdeki yıllarda sponsorlarımızla birlikte umarım arttırarak devam edeceğiz.
“SADECE HAYAL EDİYORUM”
En büyük hayallerinden biri olan bilardo tesisini gerçekleştirdiklerini işaret eden Ercan; “Ve, tabi ki her bilardocunun gururlandığı, dünyanın hayranlıkla izlediği bilardo tesisimizi, yani ‘’En büyük hayalim’’ dediğim projeyi gerçekleştirdik. 2020 yılıydı. Bir akşam evde otururken birden aklımda fikirler belirmeye başladı, ‘Turnuvaları yapabileceğimiz, kendimize ait bir tesisimiz ve federasyon binamız olsa’ diye. Sonra 2 tane A4 kağıdı, bir kurşunkalem ve silgi alıp çizmeye başladım, birine alt katı, birine üst katı. ‘’Ben sporcu olsam, nasıl bir tesiste oynamak isterdim’’ diye düşündüğüm her noktayı çizdim o akşam. Şu anki tesis planının ve yerleşiminin yüzde 80’i o akşam çizildi. ‘Nereye gidecem, nerden başlayacam, nasıl olacak’ hiçbir fikrim yok ertesi sabah. Sadece hayal ediyorum. 2-3 ay böyle geçti ve sonrasında Genel Müdürümüz, Yatırımlar Genel Müdürümüz, Gölbaşı Belediye Başkanımız ve Sayın Bakanımız ile sırasıyla ve 6 ay süren kapı aşındırmalar sonucunda ilk adımları attık, protokolü imzaladık.3 şeye asla karıştırmam dedim, protokole yazdırdım; Üst tepe ışıkları ben seçerim, halı istediğim gibi olacak, tribünler plastik değil, sinema koltuğu olacak. Hemen ardından pandemi geldi, ‘Eyvah’’ dedim, ‘’mümkün değil olmaz artık, bizim iş yattı’’. Pandemide Antalya’daydım. 2 ay sonra bir telefon geldi başkandan, ‘’Müjdemi isterim’’ dedi. ‘’Başlıyoruz’’. Hayatımda en mutlu olduğum anlardan biriydi o gün. Halı sahaydı bizim tesisimizin yeri. Başkan ‘’Bir dolaş Gölbaşı’nı, yer bak’’ demişti. ‘’Ben bu halı sahayı istiyorum başkan’’ demiştim. Sağolsun kırmamış ve belediye meclisinden geçirmişti. Temeli attık ve 12 ay sürdü inşaat. Eczacı olarak başladım, inşaat mühendisi olarak bitirdim süreci. Özel inşaat ayakkabılarım vardı, arabada değiştirip giriyordum tesise, 12 ay boyunca. Artık müteahhit beni görmekten sıkılmıştı, her işe burnumu sokuyor, zorluyordum. Çünkü geç kalıyorduk, bir an evvel bitmesi lazımdı. Plan olarak; 24 Ekim’de Genel Kurul ile açacak, sonrasında 2.Etabı da burada yapacaktık. Yetiştirmek için geceli gündüzlü yoğun bir mücadeleden sonra 24 Ekim sabaha karşı Saat: 05.00’de tribünleri anca monte ettik, halıları koyduk ve dört saat sonra Saat: 09.00’da Federasyon Genel Kurulu başladı, uykusuz bir şekilde 3. Dönem için tekrar başkan seçildim. Tam Türk işi yani, son dakikada. Şimdi düşünüyorum da, ne kadar doğru bir karar vermişiz tesisi yaptırmakla. 64 federasyon içinde kendine ait tesisi ve binası olan 5 federasyondan biriyiz. Dünyada ise tek. Ne mutlu bize.
Şu an bu ekonomik şartlarda ve maliyetlerde değil yaptırmak, teklif bile edilemez sanırım. Tam zamanıymış. Başta Gençlik ve Spor Bakanlığımız ve Gölbaşı Belediyesi olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim. Geçen 10 sene içinde o kadar çok şey yaşadık ki, acısıyla, tatlısıyla. Sevinciyle, üzüntüsüyle. Doğrusuyla, yanlışıyla, hayal kırıklıklarıyla, başarılarıyla. Hep doğru yapmadık yani, yanlış da yaptık. Olur dedik, olmadı. Başarırız dedik, başaramadık. Bazen o anki iklim müsait değildi, bazen de maddi sorunlar devreye girdi. Bir ton mazeret sayabilirim. Sonuçta bilardocuyuz, bahane her daim cebimizde ‘’Eksiklikleri sayın’’ desem bana 10 tane eksik sayarsınız. Bunun üstüne 10 tane de ben koyarım, sizin hiç düşünmediğiniz, üstünde durmadığınız. ‘10 yıldır yeterince övüldük, yeterince övündük’ diyorum ya hep. Bunun yanında en sert eleştiriyi de kendime yapıyorum. Bu geçen zaman içerisinde birçok şey yapmanın yanında, 2 önemli konuda eksik kaldım, tam başaramadım. Biri PR/Tanıtım. Diğeri ise ana sponsorluk. 64 spor federasyonunun çok büyük çoğunluğu da yapamadı bunu, gerçekten kolay değil, kolay olmuyor. Ama bizim yapmamız, başarmamız lazım diye düşündüm hep. Yapılmayan, hayal edilemeyen bir çok şeyi başardık, bunu da başarmamız lazım. Diğer bir çok konuda fazla eksiğimiz kalmadı, bu ikisini de zaman içinde yapabilirsek her şey kendiliğinden çarpan etkisiyle tamamlanacak, biliyorum.”
Bunun yanında; 3 tane daha çok büyük projem var, tesis projesi kadar büyük ve değerli. İkisi orta, biri uzun vadede. Konuları şimdilik bende kalsın ama 2’si bile gerçekleşse bilardo bambaşka bir yere gidebilir. Sanırım bundan sonra artık tüm turnuvalardan, ‘masa dik attı, hakem sayımı vermedi’ bahanelerinden ve kişisel sorunlardan biraz daha kendimi soyutlayıp (sizlerin de desteği ve anlayışıyla), bu konulara çok daha ciddi odaklanmam lazım. Bunun yanında; 2 farklı otel konumuz var.
Birincisi; tesis yakınlarında konaklama sorunlarını çözecek bir otel yaptırılması. Daha önce de belirttiğim gibi, bu konu bizim sadece federasyon olarak çözebileceğimiz büyüklükte bir konu değil. Çok büyük maliyetler gerekiyor. Bunun için birkaç girişimde bulundum. Tesisimizin hemen arkasında, 50 metre uzaklıkta bir arsa sahipleri ile birkaç toplantı yaptık. Finans yönünden çok güçlü firmalar ve şu an uygunluk için fizibilite çalışmaları yapılıyor. Umarım bu konuda güzel haberler alabiliriz.
“İKİNCİ KONU İSE OTEL TURNUVALARI”
Otel turnuvalarını hayata geçirmek için uzun uğraş verdiklerini aktaran Ercan; “Birçok kez yazılarımda ve konuşmalarımda bunun hem bakanlık izni, hem de Antalya’da oldukça artan fahiş fiyatlar nedeniyle kolay olmadığını belirtmiştim. Ama, bunun yanında camiamızın beklentilerinin de oldukça farkındayım. Bu karar, sadece benim ya da yönetim kurulumuzun vereceği bir karar değil. Çünkü gerçekten tüm sporcularımız için kabul edilecek bir fiyat bulabilmemiz kolay değil. Turnuva yapabileceğimiz şartlarda (Minimum 1000 m2 kolonsuz salon, en az 4.5 metre yükseklik) otel dediğimizde Antalya otellerinin yüzde 95’ini elememiz gerekiyor. Geçmiş yıllarda turnuva yaptığımız birkaç otelden bu sene Aralık 3. Etap ve 2025 Şubat 1. Etap için fiyat aldık. Aldığımız fiyatlar gecelik kişi başı bugünkü döviz kuru ile 2500-3000TL bandında. Bu fiyatlar doğrultusunda sizlerin fikrine danışmadan bir karar vermeyi kesinlikle doğru bulmuyorum. Bunun için, birkaç ay önce yaptığımız anket gibi yine bir anket daha yapabiliriz. Sadece Ankara ve Antalya seçeneklerini tüm detaylarıyla sizlere sunalım, eğer camiamız büyük çoğunlukla Antalya derse, biz hazırız. Bu sonuç, aynı zamanda bakanlıktan izin alma konusunda bizleri oldukça rahatlatacaktır. Bu konu bizim tek başımıza alacağımız bir karar değildir. Önümüzdeki zamanlarda daha önce yaptığımız şeffaflıkta anketimizi yapalım, çoğunluk ne derse, bu sene 3. Etap ya da seneye 1. Etap için kararımızı birlikte verelim. Top artık sizde, biz her seçenek için hazırız.”
"İLERİSİ İÇİN PLANLAR YAPARKEN GEÇEN ZAMAN"
10 yıl içerisinde Türk Bilardosu açısından çok önemli yol katedildiğini dile getiren Ercan sözlerini; “Samimi olarak söylemek gerekirse, Ben bu hayatta tam olan, sürekli olarak kusursuz ve sorunsuz giden birşey görmedim. Kendi işimiz, kendi hayatımız, sosyal ve ekonomik durumumuz, ailemiz. Bir eczane ve 2 tane şirket yönetiyorum. 29 senedir başarılı bir iş hayatım olduğunu düşünüyorum. Ama bir görseniz, eksikler, hatalar, yanlışlar, aksilikler, beklentiler. Hiçbir zaman tam oldu diyemedim. Eminim sizin için de aynıdır. Hep bir koşuşturma, beklenti, daha iyisi için mücadele. Hayat da bu değil mi zaten, ilerisi için planlar yaparken geçen zaman.
Ama; Eğrisiyle doğrusuyla, hatasıyla sevabıyla, tüm bu anlattıklarımdan sonra büyük resime baktığımızda;
10 Mayıs 2024, bugün. Tam 10 sene sonra.
* Dünyanın en iyi tesisiyle,
* Dünya ve Avrupa’da sayısız başarılarıyla, madalyalarıyla,
* Dünya ve Avrupa’da sene içinde uzak ara en çok ve en kaliteli uluslararası şampiyona düzenleyen, sürekli tercih edilen bir ülke olarak,
* Lisanslı sporcu sayıları ile,
* TV ve İnternet canlı yayınlarıyla,
* Tüm branşlarda yurt dışına gönderdiği milli sporcu sayılarıyla,
* Ulusal Şampiyonalarda rekor katılım sayılarıyla,
* Kusursuz işleyen turnuva sistemleriyle,
* Borçsuz bir federasyon mali yapısıyla,
* Birçok ilde yapılan tesisleşme hamleleriyle,
* Turnuva etap ödülleriyle,
Tartışılmayacak şekilde dünyanın en büyük, en sistemli ve en güçlü Bilardo Federasyonuyuz. UMB yönetim kurulu üyesi ve sportif direktörü olarak tüm dünyayı ve federasyonlarını biliyorum.
10 yıl içerisinde Federasyonumuzu getirdiğimiz yer, işte burasıdır.
Başarı her zaman bir ekip işidir. İsim isim saysam uzun olur ya da unuttuklarım mutlaka çıkar. Bu nedenle 10 yıldır koşulsuz yanımda olan eski ya da yeni yönetim kurulu üyelerimize, teknik kurul ve MHK başta olmak üzere tüm kurullarımıza, federasyon personelimize, il temsilcilerimize, her daim desteğini ve sevgisini eksik etmeyen sizlere ve tabi ki sevgili aileme çok teşekkür ederim.
Bilardo’ya eli değen, taş üstüne taş koyan herkese şükranlarımı sunarım.
Daha da güçlü olacağız, daha da büyüyeceğiz. Bu camiaya ve sizlere başkanlık yaptığım için gururluyum.
Sağlığım, enerjim, ilgim ve desteğiniz şimdiki gibi devam ettiği sürece de, daha çook uzun yıllar hep birlikteyiz inşallah.
Hepinize en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
William Shakespeare’in o ünlü ‘Antonius and Cleopatra’ adlı eserinde de söylediği gibi;
‘’Haydi bilardo oynayalım.’’ Hoşçakalın, bilardo ile kalın.” İfadelerine yer verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: