Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan Başkanlığında toplanan İl Hıfzıssıhha kurulu rüzgârın şiddetli estiği günlerde kentin kuzey sahillerine denize girme yasağı kararı alıyor. Kentin turizm işletmecileri ve esnaflar oda başkanı Gündoğdu ve Dernek Başkanı Gürbüz’e alınan kararın yanlış olduğunu işlerini etkilediğini bildiriyor. Gürbüz; “Kuzey sahilleri için denize girme yasağı ilan edilmesiyle ulusal basında, ‘Sinop’ta Denize Girme Yasağı’ başlığıyla haber yapılıyor. Bu durum otellerde pansiyonlarda rezervasyon iptallerine sebep oluyor ve kent imajını bozuyor.” dedi.
Denize girme yasağı kararının kolaya kaçmak olduğunu kaydeden Gürbüz, kararı, yükün atılması olarak değerlendirdi. Başkan Gündoğdu ise, esnafların kararı yanlış bulduğunu başka bir çözüm yoluna gidilmesi gerektiğini dile getirdi.
“GÜNEY SAHİLLERİNDE ASLA BİR BOĞULMA RİSKİNİN OLMADIĞINI BİLMİYORLAR”
Sinop’ta güney ve kuzey sahillerinin ayrı olduğunu işaret eden Gürbüz; “Sinop'ta geçen yıl Kuzey sahillerinde 28 can kaybı yaşandı. Biz turizmciler olarak denize girme yasağının geçen sene ilk başta açıklanma şeklinden şikayetçiydik. Denize girme yasağı Türkiye'nin bazı bölgelerinde uygulanıyor. Örneğin Şile'de de Kilyos'ta da Karadeniz sahillerinde denize girme yasağı uygulanıyor. Özellikle bazı günler rip akıntısı riski arttığında denize girme yasakları uygulanıyor ama özellikle hassasiyet gösterilmesini istediğimiz bir şey var. Sinop Karadeniz'in tek doğal limanı ve Karadeniz'de aynı gün mutlaka sakin bir denizin bulunabileceği tek kent. Haber her ne kadar küçük puntolarla İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından, Sinop'un Kuzey sahillerinin belli bölgelerinde denize girme yasağı olarak açıklansa da bu haberler ulusal basında, Sinop'ta denize girme yasağı şeklinde haber yapılıyor. Biliyoruz, genelde haberlerin manşetlerini takip eden bir toplumuz. İçlerine tıklanmadığı zaman bu haberlerin Sinop'un neresinde, hangi sahilinde, hangi sahilinin ne kadarlık bölümünde olduğu pek fazla okunmuyor. Aynı zamanda Sinop'a daha önce gelmeyen ya da gelen insanlar da Sinop'ta Kuzey Sahillerin ayrı, Güney Sahillerin ayrı olduğunu, Güney Sahillerinde asla bir boğulma riskinin, dip akıntısı riskinin olmadığını bilmiyorlar.”
“KARARI KOLAYCILIK BULUYORUM”
Valiliğe durumla ilgili ricalarda bulunduklarını kaydeden Gürbüz; “Biz geçen seneden beri, Sinop Kültür Turizm Derneği olarak Kültür Müdürlüğü'ne bununla ilgili çağrılarda bulundu. Valiliğe bununla ilgili ricalarda bulunduk. Evet, haberin içeriği değiştirildi ama ben 10 günün 6 günü Sinop'ta denize girme yasağı olmasını kabullenemiyorum. Bu biraz bana şöyle geliyor. Önlem almak ya da bazı şeylerin önüne geçmek için çalışmak yerine en kolay yol yasaklayalım gitsin. Yükü üstümüzden atalım. Peki, bu yük üstümüzden atılırken zaten 2 aylık deniz sezonuna sıkışmış olan Sinop turizmini kendi kendimize baltalamış olmuyor muyuz? Turizmcilerimiz genel olarak bundan şikayetçi. Demek ki Sinop'ta denize girmek riskli şeklinde düşünüldüğü için biz daha fazla özen gösterilsin istiyoruz ya da gerçekten riskli olduğunu düşündüğümüz, sorun olduğunu düşündüğümüz günlerde bu yasağın uygulanmasını istiyoruz. Çünkü iş biraz keyfiyete kaçtı. Bakın son 10 günün 6 günü Sinop Kuzey sahillerinde denize girmek yasaklandı. Lütfen önlemlerimizi alalım. En basit verdiğimiz örnek biliyorsunuz son 1 ayda Sinop Boyabat yolunda çok sayıda vatandaşımız trafik kazası nedeniyle hayatını kaybetti. Ne yapıyoruz? Hayat devam ediyor. O yolda devam ediyor. Yapmamız gereken de denetimleri arttırmak. O yolda hız sınırlarını ya da trafik ekiplerinin işaretçilerini artırmasını sağlamak. Yolu trafiğe kapatamıyoruz. O yüzden turizmciler olarak bu konuda hep şöyle eleştiriliyoruz. Bir can hiçbir şeyden önemli değil. Evet, bir can hiçbir şeyden önemli değildir ama dünyada bu iş nasıl çözülüyorsa lütfen bizim bürokrasimiz, kamu kurumlarımız da bununla ilgili çalışmalarını yapsınlar. Turizm kenti isek eğer, turizme baltalayan şekilde açıklamalar yapılmasın. Kararı ben biraz kolaycılık olarak buluyorum.”
“BEKLEDİĞİMİZ ŞEY BİRAZ DAHA HASSASİYET”
Bu şekilde hiçbir yere varılamayacağını aktaran Gürbüz; “Gitgide sıkışan bir sezonumuz var. Turizm kentinde bu konularda çok hassas olmalıyız ama bu konu iki senedir kanayan yaramız. Yasaklar, hiçbir konuda nasıl çözüm olmadıysa bu konuda da çözüm olacağını düşünmüyoruz. Bunun yerine gerçekçi önlemler alınmalı. Bunu da yapacak bürokrasimiz, kamu kuruluşlarımız var. Denize girme yasağı toplantılarında olmuyoruz ama Sinop Kültür Turizm Derneği olarak turizm paydaşlarının bütün katıldığı toplantılarda varız. Orada alınan kararlar bunu önlemekle görevli olan kurumlar ama o toplantıdan genelde en kolay kararlar çıkıyor. O toplantı yapılıyor, ne yapalım deniyor. Uğraşmaktansa yasaklayalım. Denize girenlere ceza keselim. Kurallarımızı koyarız, işaretlerimizi koyarız, cankurtaranlarımızı yerleştiririz, bayraklarımızı yerleştiririz ve sonra bunun sonuçlarını bekleriz. Sadece beklediğimiz şey biraz daha hassasiyet.”
“ÇABA GÖSTEREBİLİR”
Ulusal haber ajanslarının ‘Sinop’ta denize girme yasağı’ başlığıyla haber servis ettiğini söyleyen Gürbüz; “Basınımıza da görev düşüyor. Ben basının haberlerini takip ediyorum. Yerel basınımız Sinop'ta bazı bölgelerde denize girme yasağı diye bu haberi geçiyor ama örneğin bugün baktığımda diğer haber ajansları bu haberi Türkiye'ye Sinop'ta denize girme yasağı diye servis ediyor. En azından bunu Sinop Valiliği’nin Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürlüğü takip ederek, çaba gösterebilir. En azından bu anlatılabilsin ama bu çok zor.
“ESNAF SERZENİŞTE BULUNUYOR”
Sinop esnafından söz konusu karar hakkında birçok şikayet aldıklarını belirten Esnaf ve Sanatkarlar Oda Başkanı Gündoğdu ise; “Şu son zamanlarda Sinop'ta olumsuz hava koşullarıyla, Kuzey sahillerinin özellikle de Sinop valiliğinin almış olduğu denize girme yasağı nedeniyle Sinop turizmimiz olumsuz yönde etkileniyor. Yasaktan ziyade farklı bir çözüm üretilmesinin taraftarıyız. Genelde pansiyonculardan çok fazla talep var. Kuzey sahilinde denize girmek yasak, güney sahiline denize girmek serbesttir diye telaffuzlarda bulunalım ya da farklı bir çözümler üretelim. Tabi giden canlar da bizim canlarımız. Trafikte kaza olduğu zaman o yolu mu kapatıyoruz yoksa farklı bir önlem mi alıyoruz? Genelde yeme içme ve konaklama sektöründen farklı çözümler üretilsin diye serzenişlerde bulunuyorlar.”
Yorumlar 1
Kalan Karakter: