Demirel, son on yıldır bu tarihin “Dünya Gazeteciler Günü” olarak kutlandığını belirterek, çeşitli etkinliklerin düzenlendiğini ve kamu bürokrasisinden basına yönelik methiye dolu mesajlar yayımlandığını ifade etti.
“Kutlama Günlerinin Kabulü Hakkında da Ulusal ya da Dünya Ölçeğinde Bir Karar Dayanağı Olmalıdır”
Aynı meslek için dört farklı kutlama gününün varlığının sorgulanması gerektiğini vurgulayan Demirel, “Yaklaşık son 10 yıldan bu yana 21 Ekim tarihinin “Dünya Gazeteciler Günü” olduğu belirtilerek çeşitli kutlama ve etkinlikler düzenlenmekte, özellikle kamu bürokrasisi tarafından basına methiye dolu mesajlar yayımlanmaktadır. Tüm kutlama mesajları başımız üzerinedir. Ancak; yıl içerisinde aynı meslek için dört farklı günün “kutlama günü” olması irdelenmesi gereken bir konudur. Ayrıca, kutlama günlerinin kabulü hakkında da ulusal ya da dünya ölçeğinde bir karar dayanağı olmalıdır.Ülkemizde, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Dayanışma Günü, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, 24 Temmuz Sansürün Kaldırılışı ve Gazeteciler Günü ve 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü olarak kutlanmaktadır. Bunlardan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Dayanışma Günü, basın sektöründe çalışanların gazete patronlarına karşı başkaldırı günüdür ve ulusal anlamda yasal alt yapısı mevcuttur. 3 Mayıs Dünya Gazeteciler Günü ise Birleşmiş Milletlerce kabul edilmiştir. 24 Temmuz ise 1806’da Sansürün Kaldırılışını ifade etmektedir. 21 Ekim ise 1860 yılında Tercüman-ı Ahval adlı ilk özel gazetenin kuruluş günüdür.” dedi.
“Basın Sektörü Büyük Bir Güven Kaybı İçindedir”
Asıl üzerinde durulması gereken konunun basın sektörünün durumu olduğunu belirten Demirel,”Burada sayın halkımızla paylaşmak istediğimiz konu basın sektörünü ilgilendiren kutlama günlerinin sayısı değil, nitelik ve niceliğinin yanı sıra günümüzde basın sektörünün ne durumda olduğudur.Öncelikle belirtmeliyiz ki, günümüzde ‘Yandaş’, ya da ‘ Havuz’ gibi çeşitli adlar ile anılan basın sektörü büyük bir güven kaybı içindedir. Diğer yandan çok açıkça hissedilen baskılar ve ekonomik olarak bir çöküşün yaşandığı günümüzde ‘basın kutlama’ günlerini kutlanamaz duruma sokmuştur.” ifadelerinde bulundu.
“Mahsup Cezaları ‘Kapatın’ Demenin Bir Başka İfadesinden Öte Anlam Taşımamaktadır”
Ülke genelinde 938 yerel ve ulusal yayın organının ekonomik olarak hayatta kalma mücadelesi verdiğini ifade eden Başkan Demirel, “Basının, ‘Halkın haber alma hakkı’ şeklindeki görevini yerine getirebilmesi ‘ne kadar özgür’ olduğu ile ilintilidir. Ayrıca, özgürlükler, doğrudan ekonomik yeterlilik düzeyi ile de iç içedir. Bugün, yurt genelinde halkın haber alma hakkı için yayında bulunan 938 yerel ve ulusal yayın organının her biri ekonomik olarak ayakta kalabilme mücadelesi verirken, diğer yandan da bağımsız ve özgür kalabilmenin savaşı içindedir. Özellikle Basın İlan Kurumunun çağ dışı kalmış bir takım kurallar manzumesi ile uyguladığı cezalar sektörün çöküşünün habercisidir. Amaç basınsız bir ülke yönetmek ise bunda son derece kararlı adımlarla hedefe doğru ilerlenmektedir.Şöyle ki, tüm ülkemiz sathında olanlara yerel olarak ilimizden örnek verecek olursak Basın İlan Kurumu tarafından uygulanan ve her bir gazetemize son birkaç ay içinde verilen yaklaşık 500 bin liralık mahsup cezaları ‘Kapatın’ demenin bir başka ifadesinden öte anlam taşımamaktadır. Uygulanan ‘ Sözde Tasarruf Tedbirleri’ içinde kamu kurum ve kuruluşlarına getirilen ‘ Abone olunamaz ve reklam verilemez’ kuralı ise sektörün yaşam damarlarını kesmek anlamındadır. Yaşanan ekonomik kriz içerisinde özel sektörün ilan ve reklam bütçelerini nerede ise sıfırlaması imtiyaz sahipleri bakımından içinden çıkılamaz bir sarmaldır.
“‘En tepelerden’ Basına Methiye Dolu Nutuklar Atılması Bir Anlam ve Değer Kazanmamaktadır”
Demirel, bilgi ve belgenin kaynağından teminindeki zorlukların doğru habere ulaşmayı engellediğinin altını çizerek, “Bilgi ve belgenin kaynağından temini noktasında yaşanan sıkıntılar, doğru habere ulaşarak halka aktarılmasının önündeki en büyük engel olması da ayrıca ağırlaşarak sürerken ‘sözde kutlama günleri’ nin kutlanması, ‘En tepelerden’ basına methiye dolu nutuklar atılması bir anlam ve değer kazanmamaktadır.Sonuç olarak, özgürlükler açısından ve ekonomik sorunların zirve yaptığı günümüzde ‘ neyin kutlandığını’ anlamamız olası değildir. Basın sektörünün içinde bulunduğu durumu özetin özeti şeklinde sayın halkımızla paylaşıyor, özgür ve bağımsız bir basın sektörünün bir gün mutlaka inşa edileceği inancı ile saygılar sunuyorum.”ifadelerine yer verdi.
Neyin Kutlaması?
Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cengiz Demirel, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Yayınlanma :
21.10.2024 15:45
Güncelleme :
21.10.2024 22:17


Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: