SES Sinop Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi hemşire Dilan Şahin tarafından yapılan basın açıklamasında, Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu yeni yönetmeliğin, sağlık çalışanlarını maddi ve psikolojik olarak mağdur ettiğine dikkat çekildi. Şahin, “ Bizler, sağlık sisteminde yaşanan çöküşü protesto etmek, sesimizi hep birlikte yükseltmek, taleplerimizi haykırmak adına bugün bir kez daha bir araya gelmiş sağlık emekçileriyiz. Aile hekimliği pilot uygulamasından günümüze kadar bu bir reform değil yıkım projesidir diyerek mücadele yürüttük. O günden bugüne ne kadar haklı olduğumuz sürekli açığa çıkıyor. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, bölge tabanlı birinci basamak sağlık sisteminin inşası mümkün diyoruz. Ülkemizin hem maddi kaynakları hem de sağlık alanındaki insan kaynağı bunu yapabilecek yeterliliktedir. Burada tek eksik siyasi iradedir. Sağlıkta şiddetten randevu bulunamamasına, ilaç yokluğundan aşı yokluğuna, sağlık çalışanlarının göçünden sağlığın ticarileşmesine yaşanan tüm sorunların da ana nedeni siyasi iradenin sağlık alanındaki politik tercihleridir. Her gün yüz binlerce kişiyi sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için çalışırken; şiddet, mobbing, performans dayatması, güvencesiz gelir, liyakatsiz yöneticiler, sağlıkta çeteleşme gibi saymakla bitmeyecek sorunlar içerisinde hizmet üretmeye çalışıyoruz. Tüm bu sorunların çözümü için görev alması gereken kamu otoritesini ise yanımızda değil her seferinde karşımızda buluyoruz." dedi
Sağlık Bakanlığı'nın sorunlara çözüm üretmek yerine "otoriter emek rejimini tam anlamıyla yerleşik hale getirmeye" çalıştığını belirten Şahin, "Sağlık Bakanlığı toplumun ve sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmek için bizlerin görüş ve önerilerini dikkate almak yerine, yeni yönetmeliklerle; otoriter emek rejimini tam anlamıyla yerleşik hale getirerek bizleri yok saymaya, itirazlarımızı sindirmeye çalışıyor.Gördüklerimizi ve bildiklerimizi tekrar hatırlatalım. Aile hekimliğinde; aile sağlığı merkezi binası yok, mecburi hizmete gönderdiğiniz doktorlara masa sandalye yok, odalarda pencere yok, koridorlarda bekleme alanı yok, deprem bölgesinde iki yıldır yeni yapılan aile sağlığı merkezi yok, üreme sağlığı malzemeleri yok, dahası binlerce aile hekimliği biriminde ebe, hekim, hemşire yok. Elimizde çocukları korumak için aşı yok. Aşısız çocuklar hastalandığında tedavi olabilecekleri çocuk yoğun bakım yatağı yok ve tüm bu yokluklara bakan yok. Ama Sağlık Bakanı yine de bildiğini söylüyor. Bakan’ın bildiği şey, ceza ve aile sağlığı merkezlerini ticarileştirmek, Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) çalışan hekimlerin, hemşirelerin, ebelerin yani sağlık emekçilerinin sözleşmesini feshetmek. Oysa sözleşmesi feshedilecek birileri varsa, bu yönetmeliği yazanlar, yayımlayanlar, algı çalışmaları ile pazarlamaya çalışanlardır. İstifa etmesi gereken biri/birileri varsa, 2024 yılında ülkemizi aşısız bırakanlardır. Mevcut şartlarda aile hekimliği sistemi hekim, ebe ve hemşireler için çalışılabilir olmaktan çıkmıştır. Bizler yaptığımız eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken adil, şeffaf, toplumcu bir sağlık sisteminin kurulmasını ve halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz." ifadelerinde bulundu.
Mayıs ayından itibaren aile sağlığı merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerinin maaşlarında "hukuksuz, keyfi ve insafsız kesintiler" yapılmaya başlandığını söyleyen Şahin, " Mayıs ayından itibaren Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerinin maaşlarında hukuksuz, keyfi ve insafsız kesintiler yapılmaya başlandı. Halk sağlığını korumakla görevli bu emekçiler, “Eziyet Yönetmeliği” olarak tanımladıkları yeni düzenleme ile cezalandırılmak isteniyor.Performansa dayalı ödeme sistemi altında uygulanan bu kesintiler; hekimlerden 10.000 TL ile 16.000 TL, hemşire, ebe ve sağlık memurlarından ise 4.000 TL ile 6.000 TL arasında maaş kaybına neden oldu. Bu kesintilerin ardında hiçbir sağlık politikası yoktur. Tek amaç, sağlık hizmetini değersizleştirmek, birinci basamak sağlık hizmetlerini çökertmek ve sağlık emekçilerini itibarsızlaştırmaktır. Ama biz susmayacağız. Onurumuza, emeğimize ve mesleğimize sahip çıkacağız.Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan Sağlık emekçilerine HYP (Hastalık Yönetimi Platformu) angaryası bitmiyor. Sürekli yeni algoritmalarla Koruyucu sağlık hizmetine zaman ayırmamız zorlaşıyor. Az personele çok iş gördürmek yetmezmiş gibi yaşlı izlem dayatması, boy kilo ölçümleri ve fazla mesai dayatılıyor.Sağlık hizmetini daha fazla paralı hale getirmenin aracı olarak raporlar ücretlendiriliyor.Emeği cezalandıran, hekimlik, ebelik, hemşirelik ve bir bütün sağlık emeğinin/emekçisinin onurunu zedeleyen bu uygulamalara son verilmelidir.Halkın sağlığını koruyan, geliştiren, Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerinin güvende olacağı, istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin öncelendiği başka bir sağlık sistemini hep birlikte inşa edeceğiz." diye konuştu.
Dilan Şahin, mevcut şartlarda aile hekimliği sisteminin çalışılabilir olmaktan çıktığını belirterek, yeni bir sağlık sistemi inşa edilene kadar acil taleplerini şu şekilde sıraladı;
● Bakanlık, aile sağlığı merkezi binaları yapmalı ve donanımını sağlamalıdır.
● Halkımıza etkili bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Bunun için maddi kayıp yaşatmadan birim başına en çok 2.000 nüfus olmalıdır.
● Yeterli hemşire, ebe, sağlık çalışanı görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir.
● Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, yoksulluk sınırının en az 2 katının giydirilerek, izin kullanıldığımızda, hastalandığımızda, çocuğumuz olduğunda veya ailemizden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
● Gelir vergisi % 10 e sabitlenmelidir.
● Ceza yönetmeliği kapsamında yapılan tüm ücret kesintileri yasal faizi ile geri ödenmelidir.
Şahin, "Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunun da çözülebileceğini biliyoruz" diyerek, Bakanlığı talepleri hayata geçirmeye davet etti.
Son olarak, SES Sinop Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Dilan Şahin, önümüzdeki günlerde Türkiye'nin dört bir yanında, İl Sağlık Müdürlükleri ve uygun alanlarda, yapılan bu hukuksuz kesintileri protesto etmek amacıyla bordro yakma eylemleri gerçekleştireceklerini duyurdu.
Yorumlar
Kalan Karakter: