Uzun, yaptığı açıklamada, ülkedeki yoksulluk sınırının 79 bin lira olduğunu, ancak kamu emekçilerinin aldığı maaşların açlık sınırının çok az üzerinde olduğunu belirtti.
Musa Uzun, kamu emekçilerinin alın terinin karşılığını almadığını vurgulayarak, “Ülkede açıklanan yoksulluk sınırı 79 bin lira buldu ama kamu emekçilerinin aldığı para açlık sınırının biraz üzerinde. Onun için alın terlerinin ve emeklerinin karşılığını almıyorlar. Bizim kafamızda sabit bir rakam yok. TÜRK-İŞ’in, HAK-İŞ’in, KAMU-SEN’in ve diğer memur sendikalarının her ay bazında yapmış oldukları açlık sınırı ve yoksulluk sınırı var. Biz kamu emekçilerinin yoksulluk sınırının üzerinde bir maaş almasını istiyoruz. Bizim için bir rakam olması önemli değil.” dedi.
Uzun, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarını eleştirerek," Yoksulluk sınırı üzerinde bir rakam olsun yeter. Rakamlar tabi ki sahte. Bizim çarşıda, pazarda karşılaştığımız rakamlar, enflasyon bu değil. Kamu emekçilerinin hepsi gelirlerinin neredeyse tamamına yakını kiraya, gıdaya ve giyime harcıyor. Bunlardaki enflasyon zaten normal enflasyonun, bağımsız kuruluşların hesapladığı enflasyonun da üzerinde. Komple bir sepet yaptıkları için, kamu emekçilerinin harcama kalemlerinin içinde olmayanları da bu işe kattıkları için enflasyonu olanın da altında gösteriyorlar diyeceğim ama hükümetin söylediği rakamı tutturuyorlar. Başka bir iş yapmıyor TÜİK. Hükümete söylemek istediğimiz şu. Yönünü biraz emekçilerden yana dönmesi. Sermayeye, ranta değil de kamu emekçilerine, kamuya kaynak aktarması ve kamunun kaynaklarını bu yönde kullanmasını istiyoruz. Gelir dağılımını adaletli bir şekilde yapsınlar. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alsınlar istiyoruz” ifadelerinde bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: