Sinop’ta berber sektöründe hizmet veren esnaf, hayat pahalılığı karşısında kazandıkları paranın yeterli olmadığını belirten Resul Özel, şöyle konuştu: “Kendi masraflarımız, envanter giderlerimiz hali hazırda aynı sabit fiyatta kaldılar ama hayat mücadelesi ve yaşantısı marketlerde yaptığımız alışverişte yaptığımız işin karşılığında bedelini alamadığımızı söylemek isterim. Kendi envanterlerimizi bir yıl kullanabiliriz ama hayat şartları ve mücadelesi, yapmış olduğumuz işin karşılığını yüzdeye vurduğumuz zaman aldığımız para alışverişlerimizde yüzde 200 kat artmıştır. Bazı müşterilerimizle sıkıntılar yaşıyoruz. Bazı müşteriler 'yapmış olduğunuz işlem sadece el emeği, neden bu kadar para alıyorsunuz' diyorlar. Her ne kadar el emeği çalışsak da hayat giderlerimiz elektriğimiz, suyumuz, doğal gazımız, yaptığımız market alışverişleri kazancımızın yeterli olduğunu düşünmediğini söylerim. Bazı müşterilerimiz ve arkadaşlarımız bize kızabilir ama en basit örneği bir araç yıkama 300 liraya mâl olmuş. Bir araç yıkama 5 gün yeterli olur ama bir tıraş 1 ay boyunca yeterli olur. Haliyle bizim de kendi sosyal giderlerimiz var. Malum yüzde 38 elektriğe zam geldi. Dükkân sahipleri de kendi ihtiyaçları doğrultusunda kiramıza yüzde 100 zam yaptı. Burada yaklaşık 12 kişiye ekmek yediriyoruz. Biz de kendi ekonomik giderlerimizi düşünerek müşterilerimizden bunu lanse etmek zorundayız” dedi.
Berber dükkanlarının iflasın eşiğine geldiklerinin altını çizen Özel, “Hatta, Sinop’ta bir meslektaşımız kaportacıda elindeki makas, makine, tarak ile yakalandı ve ceza kesildi. Ben o dönem iflas ettim. İflas ettiğimden dolayı maddi sıkıntılar neticesinde kalp krizi geçirdim. Kendimi hayatta tutmak için elimizde çanta ile kapı kapı bodrumda ve bahçede dahi tıraş yaptığımı biliyorum. Çünkü, hayat çok zordu. Hükümet 'Avrupa bizi kıskanıyor' dediğinde İngiltere, Belçika, Almanya ki meslektaş arkadaşlarıma telefon açtım. Beni kıskanıyorsunuz dediğimde benim kıskanılmadığımı onların sayesinde öğrenmiş oldum. Ayrıca, burayı açarken de büyük krediler çekerek memleketime hizmet etmek için Sinop Üniversitesi Kampüsü’nün içerisine bir iş yeri açtım. Sinop’un KYK yurdu içerisine bir iş yeri daha açarak istihdam sağladım. Yaklaşık 17’ye yakın çalışanım vardı. Bu çalışan arkadaşlar memleketin dışından geldiği için 5 çalışanım maaşı, sigortası, ev masrafları derken çok fazla paralar harcamaya başladım. Aynı zamanda kredilerimi ödüyordum. Malum, ülkemizde deprem oldu. Üniversiteler kapandı ve ben 5 işçime çıkış vermek zorunda kaldım. Haliyle, çektiğim kredileri ödeyemediğimden dolayı ikinci kez bir kalp krizi daha geçirdim. Ayrıca, benim engelli kimlik kartım var. Bu kimlik kartına sahip olup yatalak olan hastalarımız var. 10 bin lira engelli maaşı alıyorum ve yetinemediğim için çalışmak zorundayım. Çalışamayan insanlar için ben bu ülkenin vatandaşı olarak onların haline acıyorum devletten de bu engelli maaş alan insanlara da yardım bekliyorum.” diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: