Sinop Uğur Mumcu Meydanı’nda düzenlenen anma etkinliğinde önce Soner, Öner ve Güneş için saygı duruşunda bulunuldu. Ardından basın açıklaması okundu. Ardından Soner, Öner ve Güneş anısına denize karanfil bırakıldı. NKP adına açıklamayı Dönem Sözcüsü Mine Batur okudu.
Etkinliğe Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Soner, Öner ve Güneş’in ölümlerinin 18. Yıldönümünde okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Eşit ve özgür, yaşanası bir dünya sevdalısı üç fidanımızı, nükleersiz bir yaşam yolunda 18 yıl önce; Hırçın Karadeniz sularına verdik. Onlar, geleceklerine sahip çıkıp, doğayı ve insan yaşamını savunan, ülkemizin nükleer çöplük haline getirilmesine izin vermeyen, ne Sinop’ta ne de bir başka yerde hayatlar solmasın diye, ülkemizin hiçbir yerinde nükleer santral kurulmasını istemeyenlerdi. Onlar “NÜKLEERE İNAT YAŞASIN HAYAT” şiarıyla hayatlarını verenlerdi.
Soner, Öner ve Güneş’i Sinop’ta düzenlediğimiz “NÜKLEERSİZ YAŞAM ŞENLİĞİ ”inde Jeoloji Mühendisliği öğrencisi Soner BALTA’yı, kardeşi Öner BALTA’yı ve Makine Mühendisliği Öğrencisi Güneş KORKAZ’ı yitirişimiz ve Güneşe uğurladığımız tarihin üzerinden 18 koca yıl geçti. Ama sanki dün uğurlamış gibi yüreğimizdedir acıları. Takvim yaprakları 22 Temmuz 2006 yılını gösteriyordu. Sinop Nükleer Karşıtı Platform ve Bileşenleri olarak; 17-23 Temmuz 2006 tarihleri arasında Sinop’ta kurulması planlanan Sinop Nükleer Güç Santrallarına karşı farkındalık yaratmak ve karşı duruşumuzu göstermek için “SİNOP’TA NÜKLEERSİZ YAŞAM ŞENLİĞİ” düzenlenmiştik. Sinop’ta verilen Mücadeleye destek vermek ve mücadeleyi bilince taşımak için her kesimden insan toplulukları ile birlikte TMMOB’ye bağlı öğrenci dostlarımız da destek için Sinop’ta bulunuyorlardı.
TMMOB ve TTB’ye bağlı Odaların Öğrenci Gençliği bu etkinlikte aktif olarak yerlerini almışlardı. Sayıları da kalabalıktı. Bu nedenle Öğrenci Gençliği; Sinop Akliman bölgesinde Martı Kamping’de bir hafta süreli kamp kurmuşlardı. Amaçları Nükleer Santral kurulması planlanan bölgede; yöre halkını Nükleer santrallere karşı bilgilendirmek ve sağlık taraması yapmaktı. 22 Temmuz günü Akliman bölgesinde denizde hem rip akıntısı vardı, hem de deniz çok hırçın ve dalgalıydı! O gün Karadeniz; Soner, Öner ve Güneş’i bizden aldı. Onları o gün Güneş’e uğurladık. Ama mücadelemiz hala sürüyor, Sinop Nükleer Güç Santrali projesi tarihin çöp sepetine atılana dek de sürecek! Bu mücadelemiz; öncelikle Dünya Ekoloji sistemini Nükleer belasından kurtarmak olduğu kadar; Soner, Öner ve Güneş’e o gün verdiğimiz sözümüzdür! Sinop’ta Nükleer Santral ve Nükleer Atık Tesisi kurulmasına izin vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya devlet başkanı Putin ile her yan yana gelişinde Sinop NGS’yi Ruslarla birlikte yapacaklarını söylüyor. Bunu ne ilk kez söyledi, nede son olacak gibi! Bu da yetmiyor, Bir süredir Mersin / Akkuyu yerelinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer AŞ’yi yapan ROSATOM şirketinin Genel Müdürü Anastasia ZOTEEVA’nın ulusal basına verdiği bir röportajında “Akkuyu santralini kendi topraklarımızda değil kendimiz için inşaa ediyoruz. Bu nükleer santral Rusya’ya aittir. Bu, Başka ülkenin topraklarında bulunan kendi santralimizdir.” şeklinde açıklama yaptığını da biliyoruz. İşte bu nedenlerle de biz Sinop halkı ve nükleer karşıtları, nükleer santral yapılmasını istemiyoruz!
Hiçbir Ekonomik, Toplumsal ve Ekolojik faydası bulunmayan, olası bir kaza ve saldırı sonrasında yaydığı radyasyonun etkileri yüzyıllarca devam edecek; pahalı, kirli, tehlikeli, atık sorunu çözülmemiş Sinop NGS projesi daha fazla kamu zararı doğurmadan iptal edilmelidir. Nükleer santral projeleri ülke gündemimizden derhal çıkartılmalıdır. 18 yıl önce bu gün Sinop’ta yitirdiğimiz ve bu gün burada andığımız Soner, Öner ve Güneş de Nükleer santralların ne Sinop’ta nede bir başka yerde kurulmasını istemiyorlardı. Ayrıca, bir süredir hem Karadeniz’in karşı kıyısında Ukrayna–Rusya savaşı, hem de Ortadoğu coğrafyasında devam eden savaşta; tarafların karşılıklı olarak; Füze, İHA ve DRONE’lerle hava saldırılarını sürdürdüklerini biliyoruz. Bu savaşlarda Nükleer tesisleri hedef alan saldırılarını sosyal medya haberleri aracılığıyla öğreniyoruz. Her zaman hedef olarak seçilebilecek benzer nitelikteki nükleer tesislerin Türkiye’de de kurulmasını istemiyoruz.
Buradan şunu görüyoruz;
Sinop Uluslararası nükleer pazarlıkların konusu yapılıyor. Buna Sinop ve Türkiyeli nükleer karşıtları olarak izin vermeyeceğiz.
Meselenin “Enerji meselesi” olmadığı her zaman gördüğümüz üzere bir kez daha görüldü.
Dünya devleri Nükleer Enerjiden uzaklaşırken; Türkiye’nin adının hala bu pazarda anılıyor olması manidardır.
10.5 km2’lik alanda yaklaşık (1.000.000) bir milyondan fazla ağaç katledildi. Katledilen ağaçlar ne olacak? En kısa sürede bu alanın ağaçlandırılması gerekir!
Bu nedenle “Nükleer sizin olsun Sinop bizimdir!” diyoruz.
Değerli basın emekçileri, sevgili dostlar;
Bir de şunu tekrar belirtmek isteriz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 1/100.000’lik ÇDP ile alt ölçekli planlarda değişiklikler yapılarak bölgenin Nükleer Güç Santrali için her anlamda hazır hale getirilmek istendiğini biliyoruz. Sinop ve çevresinde yapılan her değişikliğin Nükleer santrale bir adım daha yaklaşmak olduğunu biliyoruz. Ve her değişikliğin bunun için yapıldığını da Sinop halkının bilmesini istiyoruz. Diğer bir deyişle nefes alacağımız, bu doğa harikası bölge, eğer biz izin verirsek Nükleer Çöplük alanına dönüştürülmek isteniyor. Ağaçlara kıydınız, Bize nefes aldırmak istemiyorsunuz! Buna izin vermeyeceğiz! Bu canımızı yakıyor!
Değerli basın emekçileri, sevgili dostlar;
Yukarıda açıklanan nedenlerle, bizler; ne Sinop’ta, ne Akkuyu’da, ne de Dünyada nükleer santral yapılmasına izin vermeyeceğiz. Siyasal iktidara önerimiz; Bu lanet projelerden derhal vazgeçin!
22 Temmuz 2006 tarihinde Sinop’ta Karadeniz’in azgın dalgalarına yenik düşen arkadaşlarımızı, nükleer karşıtı mücadeleyi yükselterek bu gün burada aileleriyle birlikte birkez daha anıyoruz.
Soner- Öner- Güneş Aramızda, Yaşıyor!
Sinop Nükleer Santral İstemiyor!
Yorumlar
Kalan Karakter: