İtfaiye önünde toplanan platform üyeleri ile birlikte Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüyüş gerçekleştirildi. Uğur Mumcu Meydanı’nın da gerçekleştirilen basın açıklamasında, “İsrail’in Gazze de asker sivil, kadın, çocuk, yaşlı, hasta, ibadethane ve okul ayırmaksızın yaptığı katliam 17 Ekim akşamı bir hastanenin bombalanması sonucu 471 hastanın ve hastane personelinin ölmesi ile artık bir katliam, soy kırım boyutuna ulaşmış bulunmaktadır. Gazze de bu insanlık dışı katliam yaşanırken başta ABD olmak üzere bütün emperyalist kapitalist dünya yapılan soykırımı seyretmekte, destek çıkmakta ve İsrail’e yardım etmektedir. Geride kalan ülkelerin birçoğu da iki yüzlü bir yaklaşım ortaya koyarak, yapılan bu barbarca katliamı seyretmektedir. Tüm bu riyanın ve ikiyüzlülüğün tavan yaptığı dünyada olanlar ise, mazlum halklara olmakta, Ortadoğu coğrafyasında bugün yaşandığı gibi, halklar büyük bir soy kırımla karşı karşıya getirilmiş bulunmaktadır. Yapılan bu katliamı ve soykırımı şiddetle kınıyor, yaşamını yitirenlerin hesabının sorulacağı günlerin bir gün geleceğine olan inancımızla ölenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bugün Gazze’de yapılanlar Filistin topraklarını işgale yönelik bir savaştır ve bu savaş bir insanlık suçudur. İsrail in Gazze ye yaptığı saldırılar en hafif deyimiyle ahlaki, insani değerlerden yoksunluk bir yana daha da önemlisi insanlık suçu işlediğinin açık bir göstergesidir. İsrail Devleti derhal bu saldırıları durdurmalı, insani yardımlara yönelik engellemeleri kaldırmalı, işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmeli, sorunların barış ve diyalog yoluyla çözümü esas alınmalıdır. Bugün İsrail’in Filistin’i işgaline başta ABD olmak üzere diğer emperyalist ülkelerin işgali açıktan destekleyen tutumları bir yana ABD’nin Yemen füzelerini vurması açıkça ve fiili olarak da savaşın içinde olduğunu kanıtlamaktadır. ABD ve diğer emperyalist güçlerin paylaşım savaşları nedeniyle, başta Ortadoğu ve Ukrayna olmak üzere birçok bölgede farklı düzeylerde devam eden çatışmaların genelleşmesi ve açık bir dünya savaşına dönme tehlikesi dünden daha yakın bir ihtimal olarak kapımızı çalmış bulunmaktadır. Soykırımı durduracak olan, dünya ezilen halkları ve emekçilerdir. İsrail Devleti kapitalist-emperyalist devletlerden aldığı destekle gözünü karartarak, kara harekâtına başlamak üzeredir. Kara harekâtıyla dünyada eşi benzeri görülmemiş bir soy kırım yaşanacağı kaçınılmazdır. Bu katliamların ve soy kırımın durdurulması için Filistin halkı, dünyadan ve Türkiye’den hamasetle bezenmiş timsah gözyaşları değil, çözüm için çok acil ve somut adım atılmasını ve dolayısı ile bu katliamın durdurulmasını beklemektedir. Dolayısıyla öncelikle saldırılar derhal durdurulmalı, ateşkes sağlanmalı ve Filistin halkına yönelik abluka kaldırılmalıdır. İsrail devleti işgal ettiği topraklardan derhal çekilmeli, Filistin devleti ve halkının kendi kaderini tayin hakkı doğrultusunda bağımsızlığı kabul edilmelidir. Tüm emperyalist güçler de bölgeden derhal çekilmelidir. Türkiye’nin, İsrail’le yaptığı tüm ikili anlaşmalar iptal etmelidir. Filistin halkına ekonomik, sosyal her türlü destek sağlanmalı, Filistin halkının kendi kaderini özgürce belirleme hakkını tanımayan hiçbir çözüm kabul edilmemelidir. Sinop Emek, Barış ve Demokrasi Platformu Bileşenleri olarak buradan bir kez daha İsrail’in soy kırıma varan saldırılarını şiddetle kınıyor, saldırıları derhal durdurmasını ve işgal ettiği topraklardan çekilmesini talep ediyoruz. Ve diyoruz ki işgalciler kaybedecek, direnen halklar kazanacaktır.” İfadelerine yer verildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: