Bahçesinde yetiştirdiği yaklaşık 100 susakla, geçmişin izlerini günümüze taşıyan Aksu, susakların tarihi ve günümüzdeki kullanım alanları hakkında önemli bilgiler paylaştı.
ESKİDEN SUSAK HER EVDE VARDI
Osman Aksu, susakların geçmişte gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, “Eskiden herkesin evinde susak vardı. Çiftçiler tarlaya giderken yanlarında mutlaka susak götürürdü. İçine su koyar, sıcakta susuz kalmazlardı. O zamanlar plastik bidon yok, termos yok. Susak, herkesin suyunu taşıdığı doğal bir kaptı. Üst kısmını keser, içini közle dağlardık. Böylece suyun hem temiz kalmasını hem de serin olmasını sağlardık. Mesela, anneler çocuklarını küçük susaklarla yıkardı. Büyük susaklar ise çamaşır ya da halı yıkarken kullanılırdı. Hatta eskiden, cenazelerde ölü yıkama işlemi için de susaklardan yardım alınırdı.” dedi.
ŞİMDİ DEKORATİF SANATLARDA KULLANILIYOR
Günümüzde susakların farklı bir boyut kazandığını belirten Aksu, “Artık susaklar eski amaçlarla kullanılmıyor. Şimdi süsleme sanatı için çok popüler hale geldi. Üzerine oyma yapıyoruz, LED ışık ekliyoruz, hatta kedi figürleri gibi şekiller tasarlıyoruz. Ön kısmı kedi kafası, arka kısmı kuyruğa benzeyecek şekilde işliyoruz. Bu tür dekoratif ürünlere büyük ilgi var. Kabak kemanî yapmak isteyenler de susaklardan alıyor. Kesip, güzel bir sap ve klavye ekliyorlar. Sonra saz ya da bağlama gibi müzik aletlerine dönüştürüyorlar. Böylece susak, hem sanat hem de müzikle buluşuyor.” diye konuştu.
TALEP ÇOK FAZLA
Aksu, şehir dışından da yoğun ilgi gördüğünü ifade ederek, “Geçen yıl Bayburt’tan bir okul aradı. İlkokul öğrencileri için 30 tane susak istediler. İşlenmiş ve kurumuş susakları seçip paketledim, kargoyla gönderdim. Çocuklar bu susakları süsleme sanatında kullandı. Hem öğrendiler hem de eğlendiler. Bazı susaklar kuruma sırasında deliniyor ya da çürüyor. Ama dışarıdan kötü görünüp de işlendikten sonra çok güzel hale gelen susaklar var. Mesela, kara kara görünen bir susağın dış kabuğunu kazıyınca iç yüzeyi pürüzsüz ve estetik bir dokuya dönüşüyor. Yani, dış görünüşüne bakıp aldanmamak lazım. Bu işi yapmaya devam edeceğim. Hem çocuklarımıza hem de kültürümüze sahip çıkıyoruz. Bir zamanlar günlük hayatımızın vazgeçilmezi olan susak, bugün sanatla, müzikle ve dekorla yeniden hayat buluyor.” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: