İnsanlara karşı iyi niyetli olmak günümüzde neredeyse artık suç olmuş durumda. Kimsenin kalbi kırılmasın, kimse üzülmesin düşüncesi ile iyi niyetli bir şekilde yaklaştığımız insanlardan hayatın en acımasız darbesini görüyoruz. Karşındaki insanın umudunu kırmak veya kendi çıkarları doğrultusunda kişilere çamur atarak rencide etmek insanlığın neresine sığıdırabiliriz. Sürekli kişileri karalayarak veya suçlayarak bir yere varmak neredeyse imkansızdır. Cehalettin olduğu bir yerde acıma duygusu asla yoktur. Tüm olumsuzluklar ve kötülükler cehalet kaynaklıdır. Dürüst insanlar yaptığı işlerde kaybedeceğini bilseler dahi asla kötü olan yolu seçmezler. Bazı insanlar ise amacına ulaşmak için önüne gelen tüm kötü yolları deneyerek amacına ulaşmaya çalışırlar. Acımasız kişiliğe sahip olanlar kendi çıkarları doğrultusunda başkalarına baskı kurarak kendilerine menfaat sağlarlar. Eğer bir insanda acıma hissi yoksa kalplerinde merhamet duygusuda yok demektir. Ayrıca, merhamet bir gönül işidir, merhametin olmadığı gönüllerde sevgi ve saygıda olmaz. Hiç bir şey hayatta merhamet ışığı kadar parlak ve yol gösterici olamaz. Diğer taraftan merhamet bir acıma duygusudur. Karşındaki insan bir şeye üzülüyorsa sende onunla beraber üzülürsün. Bazı insanlar ise senin üzüldüğüne asla üzülmezler. O zaman burada acımasızlığın öne çıktığı bir duygu sözkonusudur. Birde insanlar ne kadar iyi niyetli olursa olsun kalbi kırılan hep onlar olmuştur.
Acımasızlık kavramı insanlarada oluşan bir his duygusudur. Öyle insanlar varki karşısındaki insana acı çektirmekten adeta mutlu oluyor. Esasen yaşamış olduğumuz bir takım olumsuz duygularda bizim acı çekmemize neden olmaktadır. İnsanları en fazla olumsuz yönde etkileyen faktörlerin başında hayal kırıklığı yaşanmasıdır. Bunun sonucunda ise insan ruhen yıkılarak büyük acılar çekmesine neden olmaktadır. Hayal kırıklığı hiç bir insan tarafından istenmeyen bir durumdur. Diğer taraftan yaptığımız hatalar sonucunda ise insanlarda bir pişmanlık duygusu oluşur. Pişmanlık kavramının peşinden gelen ve insanda son derece rahatsızlık yaratan ben neden bu hatayı yaptım, daha dikkatlı olsaydım bu hataya düşmezdim itrafı insana acı çektirerek yaşamı olumsuz yönde etkilemektedir.
Acımasızlık kavramı sadece insanlar için geçerli değildir. İnsan olarak her çeşit ihtiyacımızı doğadan temin ettiğimiz halde en büyük zararıda maalsef doğaya veriyoruz. Sadece kurtulmak için elimize ne geçerse acımasız bir şekilde her şeyi doğaya atarak kirletiyoruz. Doğa insanoğlunun asla vaz geçemeyeceği bir parçadır. Doğa ana bize o kadar cömert davranıyorki bizim her istediğimizi veriyor. Yediğimiz ekmeği, içtiğimiz suyu, her çeşit sebze ve meyveyi, kısacası her şeyi bizlere doğa ana temin ediyor. Peki bizler doğa anaya ne kadar dürüst davranıyoruz ? İnsan olarak maslesef dürüst davrandığımızı söyleyemeyiz. Diğer taraftan nükler santraller doğamızı ve insanlığı tehtit eden en büyük düşmanıdır. Küçük bir sızıntıda bulunduğu yeri adeta cehenneme çevirmektedir. Bunun yanında acımasız bir şekilde yaklaştığımız başka yer ise denizlerimiz. Attığımız çöplerle ve zehirli atıklarla denizlerimizi kirleterek acımasızlığımızı buradada gösteriyoruz. Deniz sahillerimiz adeta hurda dükkanı gibi her çeşit demir madeni, diğer atıkların yanında plastik ve yağ atıklarından geçilmiyor.
Ağaçların insanoğlu için faydasını saymakla bitiremeyiz. Her şeyden önce en temel kaynağımız olan oksijeni ağaçlar sayesine sağlarız. Bunun yanında ağaçlar doğamızın dengesini sağlayarak toprak kaymasını önler. Ayrıca, ağaçların en büyük rolu yamur yağmasına yardımcı olarak tarım alanlarının su ihtiyacını karşıladığı gibi, insanoğlunun içme suyunu temin eder. Ağaçların sadece insanoğlu için değil, doğada yaşayan tüm canlının can damarıdır. Burada da insanın aklına gelen ilk soru ise insan olarak ağaçlara gereken ilgiyi gösteriyormuyuz ? Maalesef elimizden geldiğince ormanları yok ederek ağaç kesme yarışına girilerek adeta ciğerlerimizi söküyoruz. Bunun sonucu olarak doğamızda büyük iklim değişiklikleri meydana gelerek çölleşmeye doğru gitmemize neden oluyor. Hal böyle oluncada tarım alanlarımızın toprak verimliği düşerek her çeşit ihtiyacımızı dışarıdan almak zorunda bırakılıyoruz. Ormanın doğamıza inanılmaz büyük fayda sağlayan diğer bir etken ise hava kirliğini temizleyerek insanlığa bu yönde yardımcı oluyor. Buna rağmen ağaç kesiminin önüne bir türlü geçilemiyor. Burada insanoğlunun ağaçlara karşıda acıma duygusunun yok olduğunu açıkça görmekteyiz. İNSAN OLARAK ACIMASIZ OLMAK yerine merhametli olmak insana en yakın duygu olmalıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: