HAYAT HİKAYESİ
Her insanın mutlaka hayat hikayesi vardır. Yaşamın bizlere sunmuş olduğu acı, tatlı ve geçirmiş olduğumuz  zor günlerin kalıcı izleri ömür boyu bizimle hep  beraber yaşayacaktır.  Bazı olaylar vardır unutulması asla  mümkün değildir. Hayat hikayesinin içinde bazen sevgi, bazen mutluluk, bazen hüzün, bazen de  göz yaşı vardır. Geçmişte yaşamak zorunda kaldığımız  olumsuz olaylar bizleri kötü yönde  etkilese de yaşanmış o olayların  etkisinden  kurtulmak ve geleceğimize beyaz bir sayfa açarak hayatımızı bu şekilde yönlendirmek  bizleri mutlu edecektir. Geçmiş yıllara takılı kalarak yaşamak bizlere hiç bir şey kazandırmayacaktır. Sadece acılarımız tazelenir ve bizleri  mutsuz eder. İnsan olarak hayat  hikayemizde  sadece kötü anıları  barındırmayız. Geçmişte yaşanmış ve insanları olumlu yönde etkileyen unutulması mümkün olmayan  güzel  anılarımızda mutlaka olmuştur.  Anıları taşımak her zaman  çok zor bir duygudur.  Hiç bir zaman kalbinden ve yüreğinden asla silemesin. Nereye gitseniz  anılarınızda sizinle gelmek zorundadır.  Acısıyla ve tatlısıyla geride bıraktığımız  anılarımız sadece zihnimizin bir köşesinde kalmalıdır. Şu da bir gerçek ki eğer anılarımızı geleceğimize taşımak istersek yaşantımızda bizlere hep engel olacaktır. Geride kalan olaylara fazla kafa yormadan, geleceğimizi şekillendirmek için  her zaman ileri bakmak bizlere kazandıracaktır. 
Esasen hayat hikayesi dediğimizde hep bir heyecan yaşarız.  Karmaşık bir yaşamdır geride bıraktığımız seneler. Hatırladıkça  bazen kötü günlere nefret ederiz, bazen de güzel anılarımıza özlem duyarız. Yaşamış olduğumuz acı günlerimizde gülmeyi bile unuttuğumuz zamanlar olmuştur. Onun için hayat ağır bir yüktür. O yükü taşımak o kadarda kolay değildir. Altında ezildiğimizde  bir daha kalkması da  çok zordur. Geçmişte yaşanılan  olaylardan ders çıkartarak bir daha aynı hatalara düşmemek gerekir. Mutluluk verici güzel anılar her zaman bizleri duygulandırır. Hayat hikayemiz içinde hatırladıkça  bizleri en fazla  mutlu eden bir daha yaşanması asla mümkün olmayan çocukluk yıllarımızdır. Bu yıllar hayata toz pembe gözlüklerle baktığımız senelerdir. Hiç bir sorumluluğu olmayan,  kalbimizden  ve  aklımızdan hiç bir kötülük geçmeyen tertemiz bir ruh hali ile amacımızda sadece oyun oynamak olan  en güzel yıllarımızdı. O kadar çabuk geçti ki o muhteşem yıllarımız geriye baktığımızda aklımızda kalan sadece anılarımız. 
İçinde yaşadığımız şu  dünyada sadece hayat hikayesi olarak geçmişi almamak lazım. Gümümüzde yaşanan hayat hikayeleri insanı gerçekten çok üzüyor. İnsanı mutsuz eden o kadar çok durumlar var ki insanın hem neşesini kaçırıyor hem de isyan ettiriyor. Acı çekmekten sevinci,  yorgunluktan dinlenmeyi, adaletsizlikten adaletli olmayı, ağlamaktan gülmeyi, sevgisizlikten sevgiyi, yalan konuşmaktan dürüst  olmayı, mutsuzluktan mutluluğu, neredeyse unutmuş durumdayız. Yaşanan bu hayal kırıklıkları  insanların yaşamlarını o kadar olumsuz etkiliyor ki hayata hep umutsuz  bakılmasına  neden oluyor. Bu belirsiz yaşam insanların umutlarını elinden alarak acı çektiriyor.  Bu istenmeyen olaylar karşısında  insanların hayalleri yıkıldığında ise  hayatı paramparça oluyor. Yaşanan acılar karşısında gönülleri susturmak neredeyse imkansızdır. Sade bu karmaşık hayatı yaşayan  insanlar bilir.  Bu durumda kelimelerin hiç bir anlamı yoktur. Söylenecek hiç bir şey kalmadığı gibi,  ne kadar güçlü olursan ol o an  yıkıldığının resmidir.  Hayatın acımasız yüzü insanı bir anda sırt üstü bırakır. İnsan hiç olmadığı kadar hayattan nefret etmiş, çaresiz bir şekilde hayata isyanıdır. Bu durumlarda hiç bir zaman mücadeleyi elinden bırakmamak gerekir.  Belki de  hayatın insana vermiş olduğu bir ders olabilir. Yaşam hiç bir zaman bu şekilde asla gitmez. Şunu da unutmamak gerekir  zaman  bir ilaçtır. Bir gün insanı tedavi ederek mutlaka  ayağa kaldıracaktır.
Hayat hikayemizin içinde  acı hep hayatımızın bir parçası oldu. Hayatın bu acımasız çirkin yüzü bir türlü peşimizi maalesef bırakmadı.  Yaşanan fakirlik ve garibanlık  bizim dostumuz oldu. Aç kaldığımız ve aç yattığımız  zamanlar bile  şükretmesini bildik. İnancımızı hiç bir zaman asla  yitirmedik. Bir gün bu şansın bize de güleceğini umut ederek hep  bekledik. O kadar çekilen  acılara rağmen hayat sevgisini  hiç bir zaman kaybetmedik. Mutluluk denen o güçlü duygu  bizden hep kaçtı, kovalamamıza rağmen onu bir türlü yakalayamadık.  Bazen darbe yedik bazen de çok sevdik, fakat hiç sevilmedik. Kaderin bize bir yazgısı diyerek yine de hayata küsmedik. Kötülüklerden uzak durduk, kimseye kötülük yapmadık. Şerefimizi ve namusumuzu hep ön planda tutuk. Dost dedik bazen düşman çıktı. Arkadaş bildik sırtımızdan vurulduk. Kardeşimizdir asla kalleşlik yapmaz diye güvendik en büyük  kazığı ondan gördük. Bazen kendimizi boşlukta hissettik,  bazen yüreğimiz hırçın dalgalar gibiydi, bazen de durgun sular gibi sakindi, bazen  içimizdeki   kıvılcım bir yanar dağa gibi  patladı, bazen olumsuzluklara rağmen hislerimiz neredeyse körelmek üzereydi, esasen dostluk, arkadaşlık   ve kardeşlik   anlık değil bir ömürlük olmalıydı.  İnsan olarak herkesin  HAYAT HİKAYESİ içinde  mutluluk, huzur ve şans  olsun.
                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
Yorumlar
Kalan Karakter: