İnsanoğlu hayata ilk gözlerini açtığında yaşam mücadeleside başlamış olur. Bu mücadele bir ömür boyu süreceği için, bu zaman içersinde hayat bizlere bazen acıyı hissetirecek bazen güldürecek bazende ağlatacaktır. Yaşamak ve karın doyurmak için insanın iç güdüsünde her zaman var olan çalışmak ve başarmak hayatın en önemli yapı taşlarından biridir. Çalışırsan aç kalmaz karnını doyurursun, başarırsan hayat sana ödülünü ve mükafatını her zaman mutlaka verir. İnsan yaşamında olumlu veya olumsuz iz bırakmak kişilerin karakter yapısına bağlıdır. Kişiler üzerinde olumlu bir etki yaratmak ancak dürüst bir kişilikle mümkün olur. Bu olumlu izlenimi insanlara hissetirildiğinde kişi toplum tarafından hem sevilir hemde takdir görür. Olumsuz tutum ve tavır toplum düzeyinde hiç bir zaman kabul gören bir davranış biçimi değildir. Zaten bu gibi insanlar sürekli sorun ve problem yaratan kişiliklere sahip olduklarından halk tarafından hiç bir zaman kabul görmezler. Burada önemli olan geçmişe geri dönüp baktığımızda davranış biçimi olarak insanlar üzerinde olumlu bir etki bırakmışsak kişiliğimizle övünmemiz lazım.
Hayat insana hiç bir zaman dört dörtlük bir yaşam vermez. Hayatın bizlere sunmuş olduğu bu yaşam biçiminde mutlaka inişli ve çıkışlı zamanlarımız olacaktır. Bu durumu bilinçli bir şekilde yönettiğimizde hayatımızdaki o inişli çizgi kendi beçerimiz ve gayretimizle bizleri mutlu sona ulaştıracaktır. Hayatımızdaki bazı değişimler insan açısından her zaman zordur. Değişen ortama uyum sağlamak zaman ve sabır ister. Bazı alışkanlıklarımızı bir kenara bırakarak yeni çevreye uyum sağlayarak yaşantımızı devam ettirmemiz bizler açısından en doğru karardır. İnsan hayatında her zaman yanlışlıklar ve hatalar olacaktır. Yapılan hataların peşinden mutlaka bir pişmanlık duygusu gelmiştir. İnsan olarak yaptığımız hataların nedenlerini düşünerek çözüm üretme mantığı her zaman insanaoğluna kazandırmıştır. Zaman zaman yapılan hatalar insanın canını acıtan kanayan yara benzer, fakat yara düzelir izi insanda ölünceye kadar kalıcıdır. Geçmişe dönüp baktığımızda yapılan bu hatalardan ders çıkartarak bir daha aynı hatalara düşmemek için doğru kararların peşinden koşmak bizlere hata yaptırmayacaktır.
İnsan geçmişe dönüp baktığında orada acısıyla ve tatlısıyla yaşanılmış bir hayat vardı. Bu hayattın içinde bazen sevgi bazen üzüntü, bazende gözyaşı olmuştur. Geçmişi hatırlamak insan üzerinde farklı duyguların ve hislerin yaşanmasına neden olmaktadır. Geçmişte yaşanılmış güzel duygular her zaman insan üzerinde olumlu bir etki bırakmıştır. Ne kadar yaşlansakta o güzel duygulara insan olarak yaşam boyu hep bir özlem duyulmuştur. Yaşamak zorunda kaldığımız veya bırakıldığımız kötü durumlar ise bizleri hem üzmüş hemde hayatımızın en zor anlarının yaşanmasına neden olmuştur. Bu olumsuz durumu insan olarak hatırladığımızda yaşam boyu o döneme karşı bir nefret uyandırmıştır. Bunlar geçmişte yaşamak zorunda kaldığımız bir yaşantıdan ibarettir. Geçmişteki güzel günleri unutmak asla mümkün değildir. Geçmiş yıllarda yaşanılan o kötü günlerden ders çıkartılarak günümüz yaşantısında o hatalara bir daha düşmemek çok önemlidir. Esasen geçmiş yıllara da fazla takılmamak gerektiğini düşünmekteyim. Eğer, Geçmişi sürekli kafamıza takarak yaşarsak bu seferde geleceğimizi yok etmiş oluruz. Çünkü hayat ve yaşam sürekli bir değişken içinde olduğundan, bizlerde bu değişime ayak uydurmak zorundayız.
Geçmiş yıllar insan hayatında her zaman derin izler bırakan bir yaşam şekli olmuştur. Beynimizde eski senelere doğru bir yolculuk yaptığımızda bizleri rahatsız eden bir takım olayları tekrar hayali olarak yaşmak insana hiç bir şey kazandırmaz. Çünkü orda bırakmak zorunda kaldığımız bu olaylara takılı olarak yaşamak insanın kendine yaptığı en büyük işkencedir. Geleceğimizi şekillendirmek ve mutluluğu yakalamak için geçmişin o ağır yükünden mutlaka kurtulmak lazım. O yıllara kafamızı yorarak yaşadığımız kötü günleri zihnimizde tekrar canlandırmak enerjimizi yok ettiği gibi nefretinde kölesi oluruz. Bazı olaylar tabiki kolay kolay unutulmaz. Tabiki bu olaylar yaşanmasaydı daha iyi olurdu. Fakat, bu olumsuzluklar yaşanılmış ve tarihin bir köşesine yazılarak orada bırakılmıştır. Tekrar olayları gündeme getirerek o anı yaşamak hem insanı üzecek hemde zihnimizi yoracaktır. Yapılacak tek şey yaşanılmış o kötü dönemin sayfasını kapatarak geçmişteki olumsuzkları bir kenara bırakmak ve her şeye yeniden başlayarak eski olayların esiri olmadan hayata beyaz bir sayfa açmak insanı mutlu edecektir. Sonuçta hepimiz insanız ve her zaman hata yapabilecek bir yapıya sahibiz. Onun için geçmişte yapılan hataları ve olumsuzlukları karşılıklı af ederek barış sağlamak insanı ruhen rahatlatacak ve geçmişe takılı kalıpta insan kendini yıpratmayacaktır. Hayatımızda bir gerçek varki oda GEÇMİŞE DÖNÜP BAKTIĞIMIZDA artık çocukluğumuzu, gençliğimizi, tatlı ve acı günlerimizi yaşadığımız o yıllara bir daha artık geriye dönerek yaşama imkanımız asla olmayacaktır.
GEÇMİŞE DÖNÜP BAKTIĞIMIZDA
Yayınlanma :
08.05.2023 17:17
Güncelleme
: 08.05.2023 17:17
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: