Çünkü alt yapı eski, yani borularda büyük çatlaklar var. Bu durumda Sinop’a lazım olan su miktarı 100 bin litre ise boruya 150 bin litre su akıtılıyor ama 100 bin litresi vatandaşa fatura ediliyor. Bu aradaki 50 bin litre ise ya birileri kaçak kullanıyor ya da boşa akıyor.
Kaynağından alınan su belli DSİ hesap ediyor. Bu su hem Sinop’a hem Gerze’ye, Erfelek’e ve köylere yeter de hatta fazlası da var deniyor. Yani evdeki hesap doğru.
Birde bu su denilen madde kaynak yukarıda alıcı aşağıda ise kendisi akar. Hatta akmakla kalmaz yeterli su gelmezse vakum yapar suyu kaynaktan emerde.
Sinop ile Erfelek arıtma arası da durum böyle hem akıyor hem emiyor. Bu durum Gerze içinde aynı şekilde fakat köylere yönelik verilen su azlığı çokluğu bir tarafa Ayancık köprüsüne kadar birlikte gelip tam köprünün oradan, İncemeydan yani Erfelek’in tepesine çıkıyor. Bu güne kadar böyle idi ancak araya Gerze de eklenince kayıp ve kaçakları da eklerseniz, Sinop’a su hep akıyor hem Sinop suyu çekiyor durumda iken İncemeydan deposuna su artık bu şartlarda olsa bile çıkamıyor.
********
Peki bunu kucağında bulan Vali, il başkanı, belediye başkanları, köy muhtarları oturuyor mu? veya oradan öyle mi görünüyor?
İş öyle değil gereğinden fazla bu dertle dertleniyorlar. Ben birçok konuda yürütülen çalışmalara şahidim.
Sinop Belediye Başkanı ilin suyu için mücadele ediyor arızaları var gücü ile kısa sürede yaptırıyor. Takip ediyoruz.
Vali ne yapıyor?
Kriz masası kurup her gün sorunu atlatabilmek için yeri geldiğinde vananın dibine kadar gidip kimse dokunmasın diye nöbetçi jandarma koyuyor.
İl başkanı ne yapıyor?
Devletin kaynaklarını hızlıca kullanıp günü kurtarmaya değil, sorunu kökten çözümü için gerekli ödeneği alıyor ve süreç böylece devam ediyor.
Peki köy muhtarı ne yapıyor?
Su depolarını gecede on kere kontrol edip su geldi mi?
Kaçtı mı?
Benim köyümün suyu önce gelsin diye efor harcıyor ben takip ediyor ve yerinde görüyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: