“Yolu rastgele yürürsen ömür olur, denginle yürürsen şiir olur.”
Bir cümle, ama bir ömre bedel. Çünkü insan, hayatta en çok yürür. Ayakta olduğu sürece bir yerlere gider, gelir, savrulur, düşer, kalkar. Ama ne azı, gerçekten yürümüş gibi hisseder… Ne azı, “Ben bu yolu iyi ki onunla yürüdüm,” diyebilir. Çünkü rastgele yürümekle, bir dengiyle yola çıkmak arasında koca bir hayat farkı vardır.
Rastgele yürüyen insan yorgundur. Çoğu zaman bunun farkında bile değildir. Adımlarını saymaz, nereye gittiğini bilmez. Yanından geçenleri tanımaz. Durduğu yerleri hatırlamaz. Gün geçer, mevsim değişir ama onun içinde hep aynı puslu hava esmeye devam eder. Ruhuna değmeyen eşlikler, kalbine uğramayan sözler, yüzüne bakmadan yanında yürüyen insanlarla geçer ömrü. İşte buna yalnızlık denmez sadece; buna hayata karışmadan yaşamak denir. Sanki hayat bir pencerenin dışındaymış gibi, sanki bütün manzara camın arkasında kalmış gibi…
Ama bir gün…
Rastgele yürümek istemez insan.
Bir eş arar, bir denk, bir ruh ortağı.
Kalbinin yürürken hızlanacağı, omzuna denk düşen bir omuz. Yan yana yürürken adımların aynı ritimde olduğu, birinin susuşunun diğerinde yankı bulduğu bir yol arkadaşı…
Dengini bulmak, başka birine benzemek değildir aslında. Ona dokunduğunda kendine dokunmak gibidir. Onunla yürümeye başladığında yol değişmez, sen değişirsin. Gözün daha uzağa bakar, yürüdüğün yolda bir çiçek görürsün mesela. Oysa yıllardır oradaydı. Ama şimdi yeni fark edersin. Çünkü artık gözlerin değil, kalbin yürür. Artık gürültüler susturmaz seni, çünkü yanındakinin sessizliği bile sana şiir okur.
Ve evet, şiir olur o yürüyüş.
Yollar çiçeklenir.
Toprak daha yumuşaktır sanki.
Rüzgâr daha az sert eser.
Güneş tepende yakmaz, ısıtır.
Ayakların yorulmaz çünkü ruhun dinlenir.
Dengini bulduğunda, her yol bir anlam kazanır.
Birlikte bir çiçeğin önünde durmak, birlikte yağmura yakalanmak, birlikte bir bankta oturup hiç konuşmadan sadece gökyüzünü izlemek… Bütün bunlar şiire dönüşür. Öylesine yaşanan anlar, bir mısra gibi kalır belleğinde. Ve o kişiyle attığın her adım, sadece bir yürüyüş değil; hayatı birine açmak, bir başkasının yüreğinde yuva bulmaktır.
Ben artık rastgele yürümek istemiyorum.
Çünkü rastgele yürüyen yollarda çokça durak var ama çok az hatıra…
Ben dengimi bulmak, onunla çiçekli yollarda yürümek istiyorum.
Yağmurda ıslanmak da olur, güneşte terlemek de… Ama onunla olmak, o yolu anlamlı kılar.
Hayat uzun bir yolculuk değil.
Hayat, doğru kişiyle yürünmüş kısa bir şiir.
Ben o şiiri yazmaya hazırım.
Dengimi bulup, çiçekli yollarda yürümeye gidiyorum.
Ve her adımımda içimden bir mısra geçiyor:
“İyi ki seninle, iyi ki bu yolda…”
Yorumlar
Kalan Karakter: